10 Mart 2016 Perşembe

Turfanda Bankacılık // Türk İnsanlık Devrimi Mensur Şiirleri // Önder Karaçay

Turfanda Bankacılık // Türk İnsanlık Devrimi Mensur Şiirleri // Önder Karaçay

suzi
Turfanda Bankacılık // Türk İnsanlık Devrimi Mensur Şiirleri // Önder Karaçay
“12 Eylül 2012 tarihinde sabah hesabıma başarı primi yatıran aynı gün akşamı başarısız diye işten çıkaran, mahkemede işten sebepsiz çıkardığı % 100 kanıtlanan ve ayrımcı bir bankacılık zihniyeti olan bu banka ve diğerleri son on dört yılda milli ekonomiyi bireysel kredi ve kredi kartıyla cebe indirenlere komisyonculuk yaptılar. Bu vehim ihanete karşı çıkan bir kaç bankacıdan biriydim. 12 Eylül 1980 darbesi, ve 28 Şubat şer gömleği giyilmesinin arkasında bu ihanet banka ve diğerleri vardı. Ortadaki zat 2009 yılında İngiltere’de Serv anlaşmasının yapıldığı, haritasının çizildiği düşünce kuruluşuna üye olarak ülkemizle ilgili ajanlık yapmıştır. Ayrıca Bildenberg derin sermaye devleti başı olan ve mahşer tufanı sonrası canlı helak ibreti dolayısıyla Allah’ın canını aldığı Mustafa Koç ile Tusiad, Tesev locası dolayısıyla aynı ihanetin çocuklarıdır. Şer batı adına Türk Milletine, Atatürk ve eserine ihanet etmişlerdir. Bu put zihniyet battı işte. Şimdi üretim bankacılı yapmak akıllarına yeni geldi. Kamulaştırarak bankamızı kurtaracağız. Size Vahdettin yolu gözüküyor.” // Önder Karaçay
“Turfanda bankacılık yaptınız, yapmaya devam ediyorsunuz,
Önce ürünleri paketleyip sattınız, yetmedi,
Müşterileri paketlere koydunuz, o da yetmedi,
Çalışanları önce paketleyerek işten çıkardınız,
Sonra baktınız bu da olmadı, çalışanları tek tek paketlemeye kalktınız.
Siz bu hale nasıl geldiniz?
Yeni ufuklar diye proje başlattınız, dışarıdan gelenlerle,
Kültürünüze uymayanları en başa getirdiniz,
Bankada eski ve yeni kavgasını başlattınız,
Bu kavgada zarar gören bankaydı, yeni getirdiklerinizin yanına geçtiniz.
Yeni gelenler ne yaptı?
Rahmetli ağanızla bu bankaya Türk Milletinin “Güveninizin Eseri” demiştiniz,
Bunu hedef alanları seçtiniz, önce yeniliğin gücü,
Sonra olmadı oyuncu değiştirdiniz, ‘Sizin İçin’ dediniz,
Kendinize dönme çabasını da kendinizden olanı harcayarak bitirdiniz,
Kendinizi bitirene yeniden döndünüz…
O da ‘Neden olmasın’ dedi!
Sahi söyleyin siz şimdi kimin gücüsünüz?
Çıktığınız yerden yere düşüp serileceksiniz,
Sen ve ben kavgasını bu bankaya kim soktu öğreneceksiniz,
Ya bankayı kurtarmak için ben veya benim gibilerine teslim edeceksiniz,
Ya da sarıldıklarınız sizi daha da bitirecek göreceksiniz.
12 Eylül gibi manidar bir tarihte haksız ve sebepsiz yere,
İşten çıkarmak nedir şimdi en tepeden işiteceksiniz,
Aşağıya düşürdüğünüzü sandığınız kişinin ne olduğunu demek ki öğrenememişsiniz,
Ayrımcılık yapmanın, dağdan gelip bağdakini kovmaya çalışmanın,
Ya bendensin, benden değilsen yoksun zihniyetinin,
Bedelini yapanlar olarak ödeyeceksiniz…
Önder Karaçay sizin turfanda sebze sattığınız vitrinizde ezilecek meyve mi sandınız?
Ucuza harcayabileceğiniz, değersizleştirebileceğiniz biri mi bildiniz?
Yoksa korkak, boyun eğer, iş bulamam korkusuyla çekinir diye mi düşündünüz?
Ya da biz büyük bankayız diyenleriniz gibi, biz haklarını ödemiyoruz,
Ne yapacaksan yap diye böbürlenen hala bir büyüklenme içinde misiniz?
Bir fikrin dünyayı değiştirdiği topraklarda olduğunu unutmuş gibisiniz!
On altı yıl çalıştım, on altı gün değil…
Benden daha az hizmeti az olanlara daha fazla değer verdiniz..
On yıl çalışmış biri genel müdür bile olsa sebepsiz ve haksız yere kimseyi işten çıkaramaz,
Yoksa sebep; Türk olmam, Müslüman olmam, Milli düşünceye sahip olmam mı sebep oldu?
İşten çıkarma sebebine bunu niye yazmadınız? Buna ne dersiniz? Ancak başınızı öne eğersiniz.
Aslında yazdınız… 12 Eylül ne demekti?
İşten çıkarmayı o tarihte skandal bir şekilde manidar bir tarihe denk getirdiniz.
Biz bu bankanın adını bankacılığın milli takımı diye KIZMIZI BEYAZ’a boyayarak sevmiştik,
Önce yüzde onunu sattınız, sonra satmaktan vazgeçip bu yoldan geri döndünüz.
“Güveninizin Eserine” dönmek bu kadar kolay mı?
Siz sürekli DÖNER misiniz?
Şimdi söyleyin bakalım, biz bu DÖNERİ yer miyiz?
Söyleyebilir misiniz?
Yoksa hala herkesi susturacağınızı mı sanıyorsunuz?
Ya susturmaya çalıştıklarınız?
Çalışanlara talimat göndererek sokakta, sosyal medya da bile özgürlüğünü kısıtlamaya kalktınız?
Sizin BARKODUNUZ buysa?
Okuturuz! ”
Önder Karaçay

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder