8 Mart 2016 Salı

Mahşer Tufanı, Atatürk Ruhu Sırrım ve Türk Bankacılığı Milli Takımının Oyuncusu Olarak Dünyanın En Önemli Futbolcusu Messi’ye Nasıl Benzetildim?

Mahşer Tufanı, Atatürk Ruhu Sırrım ve Türk Bankacılığı Milli Takımının Oyuncusu Olarak Dünyanın En Önemli Futbolcusu Messi’ye Nasıl Benzetildim? // Türk İnsanlık Devrimi Yazıları // Önder Karaçay

ataturk-capsleri_452510
Mahşer Tufanı, Atatürk Ruhu Sırrım ve Türk Bankacılığı Milli Takımının Oyuncusu Olarak Dünyanın En Önemli Futbolcusu Messi’ye Nasıl Benzetildim? // Türk İnsanlık Devrimi Yazıları // Önder Karaçay

Türk insanlık devrimini Nutuk sonrası yarım kalan devrimi tamamlamak ve Anayasa ve Başkan ile son darbenin vurulmasını engellemek için bir sırla yazdığım ve Mahşer Tufanı ile tüm zalimlerin (fitne ve fesat lanetlilerin) canlı olduğunu yaşatan ve dünya ile insanlığa duyuran kitabım ve sonrasındaki gelişmeleri daha net anlaşılması için anlatmak ihtiyacı hissettim.
Akbank’ta çalıştığım zaman Bölge Müdürüm ve aynı zaman Eğitim Müdürü olduğun zamanda kendisinden eğitim aldığım Sayın Aygün Çağatay’ı kitap yazdığımı ve kitabımla ilgili takım liderim olduğu için hakkında görüşlerini yazmasını istedim. Yazmak lazım dedi. Ve aşağıdaki yazıyı gönderdi. Kitabıma olduğu gibi koydum.
Müdürüm bankacılığın milli takımının oyuncusu olarak dünyanın en önemli futbolcusu Messi’ye benzetti. Bundan öncelikle gurur duydum, ayrıca bankayı da esefle kınadım. Çünkü kırmızı/beyaz renkleri kullanan Akbank’ta gerçekten Türk Milli Bankacılık takımının bir oyuncusu olarak alnımın terini 16 yıl akıtarak oynadım. Karşılığı sebepsiz işten çıkarılmam oldu…
“Yirmi altı yıllık bankacılık yaşamımda binlerce kişiyle tanıştım. Meslek hayatınızda eni sonu unutamayacağınız kişiler vardır ya, Önder Karaçay benim için her zaman öyle birisi oldu.
Kendisiyle beraber çalışmaya başladığım 2003 yılında Şirket Müşteri Temsilcisiydi. Hem çok çalışkandı, hem de işini son derece keyifle yapıyordu. Hani derler ya! “Ya sevdiğin işi yapacaksın ya da yaptığın işi seveceksin” bence Önder Karaçay kesinlikle sevdiği işi yapanlardandı.
O yıllarda hepimizde bir takım ruhu vardı. Bana göre bizim takımın Messi’si Önder Karaçay’dı. Bunu müşteri temsilcisi olarak üstün performansıyla defalarca ispatlamıştı.
Önder Karaçay öylesine başarılı bir Müşteri Temsilcisiydi ki; kendisinden potansiyelini yüksek bulduğumuz, ama şubemizin olmadığı bir hinterlant hakkında bize görüş vermesini istedik. Bize o piyasa hakkında ayrıntıları ile o kadar güzel bir sunum yaptı. Biz de ona hiçbir bankacıya nasip olmayan bir teklifi yaptık. “Madem öyle diyorsunuz, hemen şube açabileceğimiz bir dükkan bulun. Şubeyi ne kadar çabuk açarsak, sizi o kadar çabuk müdür yapacağımıza söz veriyoruz.”
Şubeyi kısa sürede açtık. Müdürümüz Önder Karaçay’dı. Tayinim nedeniyle 2007 yılının ilk aylarında yollarımız ayrıldı. Kendisiyle Müdür olarak kısa bir süre birlikte çalışma imkanı bulabildik.
Önder Karaçay hayatım boyunca unutamayacağım fevkalade bir çalışma arkadaşım olarak hem zihnimde hem kalbimde yer etmeye hep devam etti.” // Aygün Çağatay – Bölge Müdürü
Bölge Müdürüm Sayın Aygün beye bu önemli ve gurur veren benzetmesi için bir kez daha teşekkür eder en derin saygılarımı sunarım.
Kendisi de benim için bir bankacı olmanın ötesinde keyifle çalıştığım, çok şey öğrendiğim bir dost, insan ve büyüğümdü.
Kendisi de benim için dünyanın en önemli teknik direktörü Capello değerindedir.
Gelelim sırrıma ve Mahşer Tufanına; bunu bir Allah birde kendim biliyordum.
Kitabımı bu sırla yazdım, çıkardım ve 21 Aralık 2015 en uzun gecede mahşer denizi olarak sosyal ağlar fitne ve fesat üreten ağlar olduğu için o zalimliği orada tufanla ilahi kudretin ağında susuz boğuldular ve canlı helak olarak insanlığın Firavun sonrası son ibreti CANLI HELAK olmayı yaşattıkları zulmü yaşamaları için 13-19 Ocak 2016 tarihleri arasında 6 günde mahşer tufanı daha önce İstanbul Boğazında kopan ve boğazın oluşmasını sağlayan yerde koptu.
19 Ocak 2016 gecesi Türklerin gecesiydi. O gece Türkler emperyalizm ve uşağı kapitalizm adına bir holdingin amiral gemisi diye bilinen Akbank’ın itibarını yerle bir etti.
Ertesi gün Bildenberg gizli dünya derin devletine üye olan ve Türk Mevsimi ihanetini yöneten sermaye adına bu ihanetin adı Mustafa Koç olduğunu bütün dünyaya ve insanlığa açıkladım.
Bir gün sonra 21 Ocak 2016 tarihinde Allah kendisinin canını bu ibret için aldı. Sebebi diğer zalimlerin keşke biz ölseydik demeleri içindi.
Ayrıca son 14 yılda ülkemizi, insanımızı dil, din, ırk, mezhep temelli şer projeleri adına ihanetle bu fitne ve fesat adına görev yapan bugün ki Anayasa ve Türk Milletini tanımıyorum diye bir başka ihanet daha yapan Cumhurbaşkanının gemicikleri dolayısıyla itibarı battı ve canlı helak olan diğer zalimlere örnektir.
Şer batı ülkemizi bölüp parçalama projesinin bir anlamı da yıllardır yalanla hazırlandıkları Mesih Deccal dünyaya gelecek diye beni sahiplenmek istememeleri için Mesih’de Yalan Oldu şiirimi yazdım. Sır şiirdi. Antoloji ve Edebiyat defteri sayfalarından ulaşılabilir.
Kitapla aynı zaman bu organize suç şebekesine, ihanete kitapla dünyada bir ilki gerçekleştirerek MUHTIRA verdim. Asil vekile MUHTIRA verdi ve üstelik üç yıl işsizdi. Sebepsiz işten çıkarılmış, hakkını aradığı için Akbank’ı korumak adına diğer sektör bankaları iş vermemiş, devletin kurumları işbirliği dolayısıyla bankayı korumuşlardır.
Şimdi ekonomi battığı halde bol para ihaneti (karşılıksız para) sıcak para ne derseniz deyin, kumar ve tefeci sistemi çökmüş durumdadır. Bütün umutları vatanın ve milletin bölünmesine bağlamışlardı. Kursaklarında kaldı. Bittiler. Enkazı kaldıracağız.
O mahşer gecesi bir kaç sırrı daha öğrendim.
Dört büyük Türk’ün ruhunu örülü olarak kendi ruhumla değişerek giydim.
Atatürk ruhunu Atatürk’e dinsiz dedikleri için,
Bu duygu ve gerçeği Mevlana ve Mehmet Akif Ersoy ile açıklayabilmem içindi.
Tevfik Fikret ruhu bu gericiliğe karşı Osmanlı zamanında gericiler tarafından çok eziyet edilmiş bir ruhtu. O ruhu da rabbim bana ilericilik için verdi.
Kanımı atam Kürşat verdi. Ruhunu sordu Atatürk dedim yeter dedi.
Ve bütün dünyada yürek meydanında Türk İnsanlık Devrimini başlattık.
Dünyanın ger tarafında Türkler mahşer tufanı ve canlı helak ibreti sonrası insanlığın sonuna kadar insanlığı ve İslam dininin bayrağını tüm insanlık için taşıyacak.
İki türlü insan var artık. İmanlı ve imanı olmayana. Kimsenin kimseye karışma hakkı olmadığı bir çağa girdik.
Dünyanın en büyük devrimcisi ve putu yıkan ilk insan Hazreti Muhammed (ona selam olsun) olup onsan sonra ikinci en büyük insanı Mustafa Kemal Atatürk olup ikinci en büyük devrimi ve putu o yıkmıştır.
Bugün yaşadığımız sadece vatanımızı, devletimizi yıkarak bizi tekrar geri çağlara götürmek isteyen kötü niyetlilerden kurtulmaktır.
İnsanlığın tek dini İslam, kitabı Kur’an ve son peygamberi Hazreti Muhammeddir.
Dinler arası diyalog, ideolojiler, siyasi partiler vb tüm fitne ve fesat kurum ve düşünceler tarihe karışmıştır.
Türk İnsanlık Devrimi tamamlanacak partisiz parlamenter sistemle kadın haklarında yine Türk Devlet Başkanlığı bir kadın, bir erkek olacak. Başbakan kaldırılacaktır. Siyasi partilere ihanete giriştikleri için kapatılacaktır. Sermaye olmayacak tamamı kamulaştırılacaktır. Günü ve zamanı gelince hepsini yaşayacağız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder