22 Mart 2016 Salı

Rulet // Zor Günlerin Mensur Şiirleri // Önder Karaçay

Rulet // Zor Günlerin Mensur Şiirleri // Önder Karaçay

12599119_1667269340157191_1378732764_n
Rulet // Zor Günlerin Mensur Şiirleri // Önder Karaçay

“Sen özgür doğdun, özgür ölmek için özgür yaşamalısın. Seni yaratan kul değil ki; kula ne diye kul olasın?” // Önder Karaçay
Faili meçhule hayat kaybedenlerin ülkesiydik,
Şimdi günlük faili meçhul terörü ile yaşamak,
Dayatması ile karşı karşıya kaldık.
Bir ölme ve öldürme gayyası içinde yaşamak,
Ne zulüm bir dayatmadır.
Ya başkan ya kaos tehdidi daha neler üretecek?
Osmanlı tarihinde aile cinayetlerini incelediğimizde,
İçiniz kıyılır, iktidar için çocuğunun kellerini vuran,
Sultanların iktidarı sizi soğutur hayattan.
Ne gariptir, vurma, kırma, ölme ve öldürme hipnozu,
Ölmek ve öldürmekle övünen kuşaklara ne demeli,
Şehitler ölmez, vatan bölünmez psikozu!
Gerçeklerle yüz yüze gelmeyi de ölüm kadar,
İsteseydik bu kadar ölmezdik.
Tabulaştırılmış, derinleştirilmiş niyetlere uygun,
Tarih bilinci öldürüyor bizi.
Hazineden geçinme şımarıklığı bu kadar revaçta olmasaydı,
Servet için, şan, şöhret ve ben yaptım egosunun,
Derinliği billurlaşır, karanlık tarafını,
Evrensel değerlere uygun hukuk devleti çözerdi.
Sultanlar tarihte rüşvete karşı olmadıkları gibi,
Rüşvetle zenginleşenlerin kendi iktidarını tehlikeye,
Atmasından korktukları için hukuksuz,
Kelle alır ve servet eritirdi kendi taraflarına yontmak için! ..
Gerçi bu konular bir şiire sığmaz, isteyen yazar bir doktora tezi,
Bunu göze alabilecek bir bilim adına kalem işçisi çıkar mı?
Belki de çıkar yazar gerçek tarihi geçmişe doğru başlar dimağlarda gezi! ..
Cumhuriyet döneminde bile hazine arazileri,
İktidarın ve iktidarı ayakta tutan tefecilerin taksimatıyla ele geçti.
Rüşvet devlet kurumlarına otuz beş yılda bir alt yapı,
Düzeni gibi döşendi, verende, alanda ihya oldu,
Olan oyunu verip bir pakete doyana ve hiçbir suçu olmayana oldu.
Karadenizli kardeşim balıkçıya gitti, gider gitmez,
Balığın kuyruğunu kokladı, balıkçı; sen nasıl Karadenizlisin?
Balık baştan kokar, ne diye kuyruğunu koklarsın dedi,
Cevap şiiri bitirdi; koku kuyruğuna gelmiş mi?
Onu kontrol ettim dedi…
Koku şimdi bırakın kuyruğu başka ülkelerden duyuluyor,
Baksanıza bizim Cumhuriyet savcılarının yapamadığını,
Elin savcısı yapınca insanımızdan bazıları yine gerçeği,
Iskalayarak alkışa durdu…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder