11 Mart 2016 Cuma

Camide Cuma Namazı Kılmaktan Soğudum // Türk İnsanlık Devrimi Yazıları // Önder Karaçay

Camide Cuma Namazı Kılmaktan Soğudum // Türk İnsanlık Devrimi Yazıları // Önder Karaçay

cami_gorevlileri_tezgahtarliga_mi_soyunuyor_h7529
Camide Cuma Namazı Kılmaktan Soğudum // Türk İnsanlık Devrimi Yazıları // Önder Karaçay
 
Öncelikle her insanın inancı kendisi karar verir. Kimse kimsenin inancına karışamaz. Bu laiklik ile devletin insanın din inanış ve yaşam tarzına karışmaması ilkesiyle Atatürk devrimi mucizesiydi.
 
Ne yazık ki dini kini için siyasetlerine alet edenler, devletin imkanlarını Türk Milleti aleyhine kullanmak için yapmadıkları kalmadı.
 
Yazacaklarım yine şok edecek. Çünkü bunu yazan, konuşan, söyleyebilen kalmadı.
 
Cuma namazlarında namaz öncesi vaaz ve namaz içinde hutbede neler konuşulmaktadır? Neler konulmalıdır? Neler konuşulmamaktadır?
 
Burası çok önemli!
 
Cami Türk kültürünün ürettiği bir namaz kılma kültürüdür. Kur’an illede cami demez. Ayak bastığınız ve sadece Cuma namazı için toplandığınız diğer zamanlarda her yerde kıldığınız yer cami, mescit veya kültürüne göre cemevi toplanmak anlamındadır.
 
Toplanınca ne olur?
 
İmanlı insan burada Kur’an ne diyor? Onu öğrenmelidir.
 
Bugün ne yapılıyor?
 
İyi insan olmak lazım deniyor. Kötülüğü üreten nedir? Kimlerdir bahsedilmiyor.
 
Daha öncede yazdım, Kur’an kötülüğün adresini lanetlenmiş fitne ve fesat üretenler olduğunu yazmıştır.
 
Camiler nedense Kur’an-ı Kerim’in bu ayetlerinden bahsetmezler.
 
İyi olun derler sadece…Nasıl iyi olacağız. Kötülüğün bataklığını kurutmadan iyi olunabilir mi?
 
Cep telefonu ile camiye gelmeyin diyemeyen,
Namaz sonrası yine para toplayacağız, ne için toplandığını söyleyemeyen,
Camide Kur’an ayetleri yerine uydurulmuş hadis konuşan imamlarla olacağı budur.
 
Bir skandal daha anlatacağım.
 
Peygamberimiz Hazreti Muhammed (ona selam olsun) zamanında Zuhr-i Ahiri namazı dünyadaki tüm Müslümanların bir arada aynı yerde toplanma şartıyla kılındığı o güne özgü bir namazdı.
 
Bugün Cuma namazları 16 rekata çıkarılmış durumdadır. Bunu da nasıl izah edecekler bilemiyorum.
 
Din sadece namaz değildir.
 
Dini kötü niyetine alet eden biri namaz kılsa ne olur, kılmasa ne olur. Bunu bir başka insan bilse ne olur, bilmese ne olur.
 
Bu tür konuları yazmaktan bile utanç duyuyorum.
 
Yalnız Diyanet denen kurum tam bir hıyanet kurumuna dönmüştür.
 
Bu sebeple Atatürk’ün açtığı iki kurumdan biri olan Diyanet ve diğeri Cumhuriyet Halk Partisi bu kötü niyetlerin eline geçtiği için vatana ve millete ihanet içinde oldukları için diğer tüm vakıf, dernek, loca, holding, cemaat, parti ve ne varsa hepsi kapatılacaktır.
 
İmam Hatip okulu olmayacaktır.
 
Din felsefesi okuyacak din üzerine ilim yapması gereken insanlar. Diğer insanlarda ilimle öğrenecekler.
 
Biz ülke yönetsin diye birilerinin yetki verdiği kişilerin bizi dışlayıp ya bizden olacaksın, ya da sen yoksun demek gibi bir niyetine boyun eğmeyecek kadar asil bir milletin evlatlarıyız.
 
Sizin gibi taliban tarikatlarının dizinin dibinden kalkıp gelmedik.
 
Siz kimsiniz bize din öğretiyorsunuz, ya da herkese camiye gelip bana para ödeyeceksiniz diyorsunuz. Yaptığınız budur.
 
Bugün bir başka rezalet daha tekrarlandı.
 
İmam diyor ki; muhacir ve Ensar olmalıyız. Ensar bunlar, muhacir de Suriye^den gelenler, parayla alınıp seçmen yapılanlar.
 
Eli kanlı Ensar olur mu? Siz kim Ensar olmak kim?
 
Kusura bakmayın siz Suriye’de elin kanlısınız. O insanları yuvasından siz ettiniz. Bunun hesabını mahşer tufanında canlı ölü olarak verdiniz, şimdi yaşattığınız kanlı zalimliğin cezasını sizi bu kötü niyetine alet edenlerle çekiyorsunuz.
 
Bunun adına günümüz Haman zulmü denir.
Yüksek sesle Allah razı olsun eşliğinde insanların duygusunu sömüren, cebini sömüren din olabilir mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder