26 Nisan 2018 Perşembe

Özgürlüğün Türküsü Önder Karaçay


Özgürlüğün Türküsü Önder Karaçay 

Hınca hınç dolu meydanlara 
Yazamadığım özgürlüğü
Kuşların kanadına yazacağım
Belki o kalabalığın içinden  
Biri başını kaldırıp özgürlüğü görür  

Bulaşıcı tek hastalığın
Özgürlük olmasını isterdim
Yeryüzüne ışık taşırdık o zaman, gökyüzünden 
Daha karanlığı aydınlatacağız 

Cehaletin bilincine varılmadan
Aydınlığa kavuşulmuyor ki!
Haklı olmak güçlü olmaya yetmiyor
Güçlü olmak haklı olmaya yetiyor

Hey! Özgür olmadığından haberdar olmayanlar
Özünden kopmadan 
Kendine gelmen gerekiyor

Özgürlük hiçbir dayatmaya boyun eğmeden
Geleceğe bırakılmış bir direniş türküsüdür
Sen yokken de yankılanır

Yürekten söze dökülmüş
Saza vurulmamış türkülerdir özgürlük
Ve hiç savrulmamış

Biliyor musun? 
Yürek meydanında özgür bir yüreğin bir yüreğe
Yaklaşıyor ve yakışıyor olması
Büyük bir özgürlüktür

Yaklaştın mı?
Hiç özgür bir yüreğe!
Farkına vardın mı?
Özgür olmadığının!

Unutma!
Ruhun oksijeni özgürlüktür


Önder Karaçay 








21 Nisan 2018 Cumartesi

Tele Bombardıman Önder Karaçay


Tele Bombardıman Önder Karaçay 

Kendi mücadelemi bir direnişe çevirdim...

İç ve dış düşmanın;

Yazılı ve görsel medyasından uzak duruyorum medya teröründen korunmak için,

Bankalarına uğramıyor, kredi kartı kullanmıyor, borç almayarak ve alış veriş merkezlerine gitmeyerek cebimi ve tasarruflarımı koruyorum,

Teknoloji terörüne esir düşmemeye direnerek bilinçaltımı koruyorum,

Ambalajlı gıda tüketmemeye gayret ederek ambalajlı gıda terörüne direniyorum,

İktisadi işgalde payım olmasın diye kişisel bir mücadeleyle direnç ortaya koyuyorum.

Bunu toplumsal bir reflekse taşımadığımız için bu işgalin gerçekleştiğine inananlardanım. 


Tele Bombardıman & Önder Karaçay 
Kaosun kenarı denge noktasıydı
Bizi bu kenara zemine oturmamış kargaşa sürüklemişti
Ahlaksız bir disiplin
Tavandaki gevşek genişliğin
Tabana inmesine engel oluyordu
İnsan beyni ile yarışmaya kalkabilecek kadar
Hatta bilinçaltı işgalini gerçekleştirecek
Teknolojilerde üretilmişti
İnsanı üretilen iptila esir almıştı
Dünyadan saklanmayı
Uyaran açlığını gidermek için
Kullanılan araçlar karmaşanın ta kendisiydi
Reyting ve sansasyon
Narsisizmi yaygınlaştırıyordu
Tele etkileme
Katartik bir etkiyle
Duygu boşalımı gerçekleştiriyordu
İnsanı koflaştıran tele görüntüler değil
Bu yaşanan koflaşmanın bir sonucuydu
Kitlelerin enerjisi emilerek alınıyordu
Sessiz kitlelerin üzerine imge, ses, ışık dalgalarıyla
Niyet bombardımanı yapılıyordu
Varoluş vakumunu bilgiyle doldurmamış toplumlar
Bir türlü doyurulamayan enformasyon açlığının
İçine çekiliyordu
Gündem gündeme bomba gibi düşen
Niyetlerle şekilleniyordu
Her ayrı bombardımanın etkisiyle
Kaosun kenarından aşağıya düşmeden
Yola devam edilebileceğine
İnananlar çoğaltılıyordu
Kozmik dans bu kadar çıplak yaşanmasına rağmen
Yaşananları çoğu bilerek ve isteyerek ıskalıyordu
Geleceğimizi çaldırdığımız
Bu dansa bizi kim kaldırdı?
Hafif sayılamayacak bir bedel ödedikten sonra
Dansı bırakmak zorunda kaldığımızda
Bitmiş olduğumuzu anlayabileceğiz
İktisadi işgal devam ederken
Tele bombardıman şiddetini artırıyordu