5 Nisan 2016 Salı

Devlet ve Yurttaşlık // Zor Günlerin Söz ve Yazıları // Önder Karaçay

Devlet ve Yurttaşlık // Zor Günlerin Söz ve Yazıları // Önder Karaçay

672-3
Devlet ve Yurttaşlık // Zor Günlerin Söz ve Yazıları // Önder Karaçay
 
“Devlet yönetmek bir hukuk sanatıdır.” // Önder Karaçay
 
Devlette kurallar toplumun ihtiyacına göre değişebilir, yalnız devleti halk adına temsil için seçilenler devletin yurttaşlar lehine olan kurallarını kendi isteklerine göre değiştiremezler ve görmezden gelemezler.
 
Değiştirmeye kalkarlarsa eninde sonunda çok ağır bir bedeli hem kendileri hemde o toplum öder. Anayasa gibi toplum sözleşmelerini tanımamak vatana ve millete ihanet suçudur. Ne demek tanımıyorum?
 
Bunu hesabını sormayan bir adalet sistemi varsa eğer o devlette bir gün o adaleti sağlamayanlara da adalet gerekeceğini umarım unutmamışlardır.
 
Devletlerde devletin en tepesine çıkanla diğer her insan eşit haklara sahipse o devlet hukuk devleti kimliği koruyor demektir.
 
Eğer devleti halk adına temsil edenler bizi halk seçti biz ne istersek onu yaparız, seçenlerin taleplerini karşılar diğerlerini bizim tarafımıza geçmeye zorlarız gibi bir dayatmaya kalkarlarsa Midyad’a pirince giderken evdeki bulgurdan da olma kaderini yaşamak zorunda kalırlar.
 
Kişiler geçicidir, hukuk devleti her zaman kalıcıdır.
 
Zaman zaman aksamalar olsa bile kötü niyetinde bir sonu vardır.
 
Önemli olan doğruyu, gerçeği, evrensel hukuka uygun olanı her zaman savunmak, haksızlığa her zaman karşı çıkmak, her devrin adamı olmamak ve her devirde adam kalabilmektir.
 
İnsanın niyeti doğru değilse kanunu bir türlü devre dışı bırakır. Hukuk devleti işte burada devreye anında girer ve bunu yapamazsın der.
 
Eğer bunu zamanında demezse sonradan o topluma çok büyük bir fatura çıkar.
 
Adalet kuvveti bağımsız olmayan milletlerin devlet olarak hayatlarını sürdürme şansları kalmaz.
 
Kötü niyetlerin de amacı bu olabilir. Devleti ortadan kaldırma niyeti adaleti yok ederek bu amaçlarına ulaşmak isterler.
 
Dünyada kabilelerde bile tek kişi kurallı devlet kalmamışken böyle bir sorunla Türkiye Cumhuriyeti gibi insanlık projesinin karşı karşıya kaldığı sorun dünya tarihinde belki de ilke kez karşılaşılan bir skandaldır.
 
İnsan olmanın tek tarafı vardır o da insan olmaktır.
 
Taraf olmayan bertaraf olur gibi ayrımcılık üreten dillerin niyeti bölmek, parçalamak, yıkmaktır.
 
Yalnız unutmamak gerekir ki; yıkmak kolay, yapmak zordur. Hele örnek bir yapıyı yıkmak nasıl bir gaflet ve delaletin ürünüdür akıl ile izah etmek mümkün değildir.
 
Vazgeçtim demek suçu ortadan kaldırmaz. Çünkü toplumlarında bir ortak psikolojileri vardır ve kendini temsilen yetki alan vekilin asilin psikolojisini bozmaya hakkı olmadığı gibi en büyük suçtur.
 
Devlet yönetmek bir hukuk sanatıdır.
 
Sanata, tiyatroya, edebiyata, romana, şiire, heykele karşı olan birisinin devlet yönetmesi o devlet ve toplum için gelecek katliamıdır.
 
Şiir, roman ve hikaye sigaradan daha fazla tehlikelidir sözü bunu fazlasıyla ispatıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder