18 Nisan 2016 Pazartesi

Milli Feveranlar // Zulüm ve İnsanlık // Önder Karaçay

Milli Feveranlar // Zulüm ve İnsanlık // Önder Karaçay

588b8054-ff3f-4b89-b5e3-36482dcc1162
Milli Feveranlar // Zulüm ve İnsanlık // Önder Karaçay
“Özgürlüğünü kaybetmiş zulme teslim olan köleler kendilerini çalkantılı ve girdaplı sularda debelenerek özgürlüğe kavuşmak yerine teslimiyet bayrağını çektikleri limanları severler. Asil kan taşıyan bir Türk teslim olmuş köleliği asla kabul etmez, ya özgür yaşamaya devam eder, ya da özgürlüğünü geri alana kadar mücadele eder. Geri alamazsa ölümü gönüllü seçer. Mücadelesi ölüm için değil, özgür yaşamak içindir. İnsana ve insanlığa yakışan da budur.” // Önder Karaçay
Yüreğimizi dünyanın üzerine serdiğimiz günden bugüne,
Mahşer tufanı sonrası bir haller olduğu,
Batının teknoloji illetine…
Yüreğimi sererek başlattım yürek meydanında gönül kongresini,
Yüreğine hiç çıkmamış olanlar bu meydanı ne bilir?
Yüreğimizi serdik dünyanın üzerine,
Tamamını kapladı, yüreğini alan geldi,
Yürek meydanı dolmak bilmiyor,
Arama motorları yazdıklarımı siliyor…
Sosyal ağlar yürekli insanlara ulaşmama engel olacağını sanıyor.
Nedir korkunuz sizin?
Adımız Türk ve ahdimizdir bizim,
Size korku gibi gelebilir, bize hazinedir Türklüğümüz bizim.
Zulmünüz yaşasın diye, zalimliğinize zarar gelmesin diye,
Yapmadığınız kalmadı, bu ikiyüzlülük çok yakıştı şimdi size!
Kendinize karşı saygıya gelince adab-ı muaşeret istersiniz,
Siz başkalarına göstermeye gelince neden yan çizersiniz?
Neden anlamak istemiyorsunuz?
Atatürk’ün ruhu ilahi bir sırla geri döndü,
Şiir, gemi, kitap, deniz, mahşer, tufan nasıl bir sırdı?
İmtihan iman kadar büyük olunca,
Puta tapanlara haliyle olan oldu.
Zulmünüzün karşılığında size düşen paydı cehennem,
Yaşattığınızı yaşamanız için dünyaya döndü,
Solmuş yüzünüz, atmış betiniz benziniz,
Anlayın artık yıldızınız dünyada söndü,
Devran Türklere yine döndü,
Çünkü insanlık bize tek yöndü…
Biliyoruz buna hazırlıksız yakalandınız,
Cevapsız kaldınız, ilahi sırrı siz ne sandınız?
Korkutuyor değil mi? Bu sorular sizi..
Zalimliğe soyunduğunuzda, kirli işlere bulaştığınızda,
Vatana ve millete ihanet etmek işine iştahla giriştiğinizde,
Aklınıza ne oldu? Vicdanınız neredeydi?
Değil Atatürk, değil Atatürk’ün askerlerini,
Ömrünü nöbetle geçiren sırrı,
Tarihte Türkün adını kim silebildi?
Mahşer tufanı ile insanlığın bayrağını göklere çekerek,
Sonsuzluğun ismi yine Türkler oldu.
Çekilin artık yolumuzdan,
Bu kasvetengiz tünelin sonuna geldik,
Hasret bitsin, çekilin yolumuzdan,
Siz zulmünüzün cezasını çekerken,
Biz insanlığımızı dünyaya yayacağız,
Çekilin yolumuzdan!
Bir tek insanlığa karşı olduğunuzu,
Söylemediğiniz kaldı, onu da söyleyin bitsin bu zulüm,
Bizi silmeye ne çalışıyorsunuz? Silebilir misiniz?
Biz yüreğimizi hiçbir arama motoruna, ağa, teknolojiye değişir miyiz?
Orada yazanlar sizin zulmünüze cevaplarımız,
İşimize gelmiyor diyorsanız, bilmelisiniz ki;
Bu insanlığa karşı olduğunuzu gösteren belgemiz.
Bu şiirler bana ait değil,
Harflerin, kelimeler ve cümlelerin vasıtasıyım,
Sırrımın emrini ilhamla yerine getiriyorum,
Payıma düşen görevimi yapıyorum,
Sizde size layık olanı yaptınız,
Payınıza düşeni kaptınız.
Zulmünüz son bulana kadar gönüllü kâtibim,
İlahi sır gönlüme ne fısıldıyorsa onu yazıyorum,
Fısıldayan ben değilim, zalimliğin bitmesi adına takipteyim.
Unutmayın sizin eseriniz olarak işsizim,
Asilim ve siz vekilimsiniz, görevinizi hakka, adalete,
Evrensel hukuka, insanlığa yakışır şekilde yapmadınız,
Kalkıp birde insanlık projesi Türkiye Cumhuriyeti gibi,
Laik ve örnek bir devletin rejimini değiştirmeye,
Ulus devletin ismini ne hakla yok etmeye kalkıyorsunuz?
Milletimin ve tarihin adı Türklerle nedir sizin derdiniz?
Kitapla MUHTIRA aldınız, görevi aslına iade ediniz.
Din, dil, ırk ve mezhep ayrımcılığı olmayan Anadolu’da,
Fitne ve fesat üretimi bölücü ve gerici niyetlerin ideolojilerini,
Ne diye insanların fikirlerini, niyetlerini zehirlemek adına yaydınız?
Tüm halkın yüreğinde yaşattığı milli bayramları,
Kutlamamak ve kutlatmamak, gençlere ve çocuklara unutturmak,
Nasıl bir garabetin ürünüdür ki her yıl bir bahane bulmaktan çekinmediniz.
Medya, gıda, finans ve insan terörü yetmezmiş gibi,
Bu teknoloji belasını da halkın başına siz bela ettiniz,
Tüketimle insanı bunaltarak niyetinizin hedefine ulaşacağınızı zannettiniz,
Ömrünü nöbette geçirmiş sırrı bilemediniz.
Önder Karaçay

Mobbing Bank Türk Fırtınası Sır Kitabın Yazarı
Atatürk, Önder Karaçay, Mobbing Bank Türk Fırtınası, Mahşer Tufanı, Canlı Helak, Türk Fırtınası, Türk Edebiyatı, Şair, Yazar, Şiir, Banka, Finans, Akbank, İnsanlık Devrimi, Zulüm, Milli, Feveran, Terör, Zalim, Teknoloji, Tüketim, Sır, Nöbet, Anadolu, Türkiye Cumhuriyeti, Türk, Milli Bayramlar, 23 Nisan, 19 Mayıs, 29 Ekim, 30 Ağustos, Muhtıra,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder