5 Mayıs 2016 Perşembe

Zalim ve Zulmü // Türk Fırtınası // Önder Karaçay

Zalim ve Zulmü // Türk Fırtınası // Önder Karaçay

yunus-emre-sozleri-007
Zalim ve Zulmü // Türk Fırtınası // Önder Karaçay
Büyük devrimci peygamberimiz Hazreti Muhammed (ona selam olsun) der ki;
“Zulme karşı sessiz kalan dilsiz şeytandır.”
Zalimin sonu geldikçe zulmü artar.
Zulüm haddini aşmak demektir.
Zalim ise haddini aşan kimse odur.
Büyük önder Atatürk’ün de dediği gibi “Sorgulamayan insan cahil, sorgulatmayan insan ise zalimdir.”
Zalimin zulmü dolayısıyla çaresiz kalan insanların kargışları eğer arşı alaya çıkmışsa o zalimin sonu çok kötüdür.
Kur’an-ı Kerim ilahi kitabımız yaratanın adıyla oku ve akıl ile vicdanını kullan dünyada yaşadığın müddetçe zulme karşı çık der.
Kur’an-ı Kerimin kısa özeti zulme karşı çıkmaktır.
Büyük felsefeci ve şair Yunus Emre bakın ne diyor;
“Zulüm ile abad olanın akıbeti berbâd olur.”
Zalimlik ve zulüm ile kim kalıcı olabilmişti tarihte bugün de kalıcı olunabilsin.
Firavun olabildi mi? Allah benim diyordu.
Karun olabildi mi?
Haman olabildi mi?
Olamadı..Neden? Çünkü; yine Kur’an der ki; sizin kendi niyetlerinize göre planlarınız olabilir, yalnız ilahi güç yüce yaratanın planları olduğunu imanı olanlar asla unutmasınlar.
Mahşer tufanı ve Firavun sonrası CANLI HELAK ibreti işte o yüce ilahi tecellinin yaşattığı dünyadaki tüm zalimlere ibrettir.
Bundan sonraki sınav bu zalimlere uyanlar helak olacaklar, uymayanlar kurtulacaklar.
Zalimin zulmü arttı diye teslim olunmaz, mücadelenin şiddeti artırılır.
Türk Milletinin görevi şudur; kanun tanımayan bir Cumhurbaşkanı ile karşı karşıyayız. O zaman görevimiz bu zulmün yetkilerini elinden asil olarak almaktır.
Devletin yargısı, kurumları, TBMM, tüm sorumlular tek kişinin vesayeti altındadır.
Türkiye Cumhuriyeti kabile devleti değildir ve olmayacaktır.
Biz zulme uğrayanlar olarak zalimlere asla zulüm yapma taraftarı değiliz ve hiç olmadık, olmayacağız.
Biz insanlıkla, hukukla, adaletle işimizi yaparız.
Çünkü bizim atamızın adı Atatürktür.
Toplumumuz ne yazık ki seçmen cehaletiyle demokrasiyi, hukuku, adaleti, hakkı, eşitliği, saygıyı öldürmüştür.
Demokrasilerde her görev ve yetkinin sınırını hukuk belirler. Eğer bir kişi hukuk yerine tüm sınırları kendi belirlemeye kalkmışsa o ülkede hukuk, adalet, demokrasi, hak adına zerre kadar insaf kalmamış demektir.
Sözü ile niyeti tutmayan her insan niyetinin yolunda bir gün mutlaka zalimleşir.
Bugün Cumhurbaşkanının durumu budur.
Hukuk karşısına çıkıp aklanacağına, kendisinin gelecekte bir zalim olarak anılması için artık yapmadığı kalmamıştır.
Tarih Türk Milletine bu kara günleri yaşatmıştır.
Bundan sonra görüldüğü üzere devletin imkanlarını hoyratça şahsi niyetine kullanan tek bir kişinin vesayeti söz konusudur.
Bu ülkede artık halkın önüne kimse sandık koyamaz. Hukuk tanımayan, demokrasiyi amaç yerine araç gören ve bunu sözü ile niyetiyle birleştiren Cumhurbaşkanı o makamdan alınana kadar bu mücadele sürer.
İşte kitabımla bu zalimliğe MUHTIRA verdim.
Çünkü; kötüyü korumak da kötüdür.
“Zulüm ilk çıktığı adrese geri döner ve başlatanı bitirir.”
Akıl ve vicdanını cesaretle kullanmayan kişi ve toplumların tepesine pislik yağmaya devam eder.
Önder Karaçay
Mobbing Bank Türk Fırtınası Sır Kitabın Yazarı

1 yorum:

  1. Demokrasilerde her görev ve yetkinin sınırını hukuk belirler. Eğer bir kişi hukuk yerine tüm sınırları kendi belirlemeye kalkmışsa o ülkede hukuk, adalet, demokrasi, hak adına zerre kadar insaf kalmamış demektir.

    Sözü ile niyeti tutmayan her insan niyetinin yolunda bir gün mutlaka zalimleşir.

    YanıtlaSil