18 Mayıs 2016 Çarşamba

Burjuvanın Çelişkileri // Türk Fırtınası // Önder Karaçay

Burjuvanın Çelişkileri // Türk Fırtınası // Önder Karaçay

48348617
Burjuvanın Çelişkileri // Türk Fırtınası // Önder Karaçay
Klişe bir sözdür; kapitalizm gölgesini bile satamadığı ağacı keserek ağacın kendisini bile satar.
Bugün Türk Milleti kendi içinden 1950 tarihinde her mahallede bir milyoner zihniyetinin üremesi sonucu imkanlarımızı kullanarak büyük maddi imkanlara kavuşan sermaye sahiplerinin dünya para ve sömürge mafyasıyla kirli ilişkilere girerek Türk Milletini siyasetle işbirliği içinde çeşitli darbe, kriz ve reform adı altında gizli niyet ve çabalarla sırtından vurarak ihanet etmiş ve bizi hiç şaşırtmamıştır. Türk Milletinin sabrı ve dayanma gücü artık bitmiştir.
Bugün her biri ayrı ayrı Türk Milleti aleyhine olanın dolar milyarderinin para putu güçleriyle düşman niyetlerle işbirliği yapanların akıl almaz ihanetlerinin gaflet, delalet ve garabeti ile karşı karşıyayız.
“Kapitalizm israf ve iflas sistemidir.” Bunu anlayabilmek için daha fazla bedel ödemeye gerek yoktur.
Çünkü birileri sürekli kaybeder, kaybedenler halktır, birilerinin sürekli cebi dolar. Bu cebi dolanların cep doldurmalarına bir engel durum mutlaka bir hile ile reform, kriz, darbe veya başka oyunlarla devam ettirilirdi.
Kapitalizmin son iflası kendisidir. Çünkü bu sistem para putu mafyası ve kirli işler üreten eşitsizliği artıran, adaleti yok eden, çoğunluğun hakkını birkaç kendini bilmezin cebine dolduran ve haliyle sağladığı bu maddi güçle haddini aşan zihniyetleri üreten ahlak ve basiret yoksunu bir sistem olduğu için sonu gelmiştir.
Ülkemizin 1950 sonrası üretimi emperyalist niyetli kapitalistleri son yıllarda nedense U dönüşü söylemlerle kendilerini acındırmaya çalışıyorlar.
En ilginç burjuva çelişkisini dünya mafyası ile Türk Mevsimi adı altında DEAŞ terör örgütünü görüşen ve tarafımca vatana ve millete ihanetini 19 Ocak 2016 mahşer tufanı sonrası açıkladım. Mustafa Koç olup mahşer tufanından bir gün sonra hayatını Firavun sonrası son ibret adına tüm zalimlerin CANLI HELAK olduklarının ibreti anlaşılsın diye yaratan tarafından canı alındığında ibret olmuşlardı.
O güne nasıl geldiğimize bir bakacak olursak;
Cumhuriyet Gazetesinin 14 Kasım 2015 tarihli haberine göre G20 toplantısında Ali Koç diyor ki;
“Eşitsizliğin ortadan kalkması için kapitalizmin ortadan kalkması gerekir. Ben en azından eşitsizliğin minimum seviyeye indirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Gerçek sorun kapitalizmdir”
Bu ne demektir? Sorun kapital zihniyetin doymak bilmeyen kötü niyetidir. Türkiye Cumhuriyetinde kapitalistler kimlerdir? İlk akla gelenler Tüsiad üyeleridir. Bunlar sanayici olmaları için 1950’de başlayan ihanetle Atatürk devrimleri tamamlanmadan devrimi yarım bırakarak tersi devrimi gerçekleştirmek isteyen niyetlerin ürünü olup bugün ülkemizde her eşitsizliğin, haksızlığın, adaletsizliğin altından sermaye ve oyunları çıkmaktadır.
Sonrasında Turgut Özal üretimi sermaye sahipleri ve son on dört yıldaki gaflet ve delaletin doksan yıllık birikimleri yandaşlarıyla cebe indirerek ürettiği sermayedir.
Darbeler, ekonomik krizler, reform ve aklınıza gelen halkımızı kandıran her ihanetin arkasından sermaye adına Soros düşünceleri çıkması tesadüf müdür?
Burjuva kendisini eleştiriyor diye geçiştirilecek bir iş değildir.
12 Eylül 2012 tarihinde işten çıkarıldığım o günden bugüne burjuva için işler tersine dönmüştür. Çünkü burjuvanın Sabancı Holdinge bağlı bankası Akbank kendi ayaklarına kurşunu sıkmıştır. Kendileri sebepsiz ve manidar bir tarihte 12 Eylül 1980 tarihinde toplu, 12 Eylül 2012 tarihinde de teke tek darbe yaptık demenin ağır faturasını ve bedelini ödemeye başladıkları ve işin tersine döndüğü tarihtir.
Çünkü bu bankada bir bölge müdürünün 2010 – 2012 tarihleri arasında her satışı ÇAN sesleri ile kutlamasına şahit olduk.
Mahşer tufanı 13-19 Ocak 2016 tarihleri arasında yaşanmış olup bu tarih aynı zamanda Akbank’ın kuruluş günü olup ve itibarını batırdığı gün olarak tarihe geçmiştir. İbretin bir başka manası tarihlerdir. Hiçbir tarih tesadüf değildir.
Nuh tufanı gibi susuz kopacak mahşer tufanında yüzmesi için yazdığım gemi sırlı kitabım Mobbıng Bank Türk Fırtınası 29 Mayıs 2015 tarihinde Fatih Sultan Mehmet’in 29 Mayıs 1453 tarihinin yıl dönümüdür. Tesadüf müdür?
Nuh tufanı Karadeniz bir göl iken kopmuş ve o tufanla İstanbul Boğazı açılmış o tarihten bu yana bu hazine Türklere emanettir. Nuh tufanının koptuğu aynı yerde bir tufanın daha kopması ve dünyadaki tüm zalimlerin gemilerinin itibarını o susuz tufan mahşer denizi denen fitne ve fesat üretilen sosyal ağlarda yüzerek Sabancı Holdingin amiral gemisi bankası Akbank’ın itibarını kurulduğu gün mahşer tufanı koparak itibarını batırması tesadüf mü?
Kitabımı yazdığımda bir sırla yazdığı bildiğim halde kitabın 12 Eylül 2015 tarihinde çıkmasını çok arzu ettiğim halde ilahi tecelli gereği 21 Aralık 2015 tarihinde çıktı ve en uzun gecede mahşer denizi denen sosyal ağlarda yüzmeye başladı. Tufan kopan yere ve güne kadar yüzdü ve işi bitirdi. Tesadüf müdür?
Akbank’ın kitabımda çok detaylı anlattığım işten çıkarmadan ve çıkardıktan sonra yaptığı tüm kötülükleri bana yapması tesadüf müdür? 12 Eylül 2012 tarihinde bir skandala imza atarak işten çıkarmaları bile bu ilahi tecellinin bir gereği olarak kötülük görevlerini yerine getirerek kendi itibarlarını emperyalizmin amiral gemisi kapitalizmi batırmak adına itibarlarını batırdılar.
Sebepsiz ve haksız işten çıkarılmam, kariyerimi kirletmeleri, iş bulmama engel olmaları kendilerine kitapla MUHTIRA vermeme ve ilahi tecellinin faturasıyla da itibarlarını kapitalizmin bir karakolu olarak o gece batırmıştır.
12 Eylül 2012 gibi manidar bir tarihte sebepsiz işten çıkarıldığım gün aynen şunu söyledim; “davam asrın davası olacak” demiştim.
Ve sonrasında iki sorunun cevaplarını aramaya koyulduğumda iş çorap söküğü gibi devam etti.
Beni işten çıkaranlar ve iş vermeyenler kimlerdir?
İşte bu iki sorunun cevaplarını buldukça burjuva köşeye sıkışmıştır.
Kendi zulmünü eleştirmek tipolojisi yeni değildir. 19. yüzyılda da bu tür sözde vicdana gelmiş gibi davranan burjuva tipolojisine rastlamak mümkündür.
Kapitalistler zalim ve vicdansız oldukları için kapitalizm vahşileşmiştir. Aşırı kâr ve sömürü kapitalizmin mayasıdır. Kendi ürettiği pisliğinden bile para kazanmaya çalışan bir sistemin ahlakından bahsedilemez zaten. O zaman ticaret yasalarının basiretli tacir sözü de havada kalmıştır.
Akbank 16 yılda kullanamadığım izin paralarımın karşılığını ödemeye sıra gelince karar aldık, bir büyük bankayız sizin son 5 yıl harici izin paralarınızı ödemiyoruz sen ne yapmak istiyorsan yap diye egosu yüzünden işi bu noktalara getirdiler. Düşünün bu zihniyet risk yönetiyor bu ülkede.
Ali Koç ve tüm sermaye sahiplerine sormak isteriz kendinizi eleştirmek güzelde; eleştirdiğiniz konunun düzelmesi adına ne yaptınız?
İşte burjuvayı bitiren asıl soru budur.
Öyle çocuklarımın geleceğinden endişe ediyorum demekle olmuyor. Bizim çocuklarımız çocuk değil mi? Biriniz sebepsiz işten çıkarıyor, diğerlerinizin o birinizi korumak için iş vermiyorsunuz. Bu yanınıza mı kalacak sanıyorsunuz?
Sermaye=Eşitsizlik demektir zaten. Sermaye diye bir sınıf üretmek ayrımcılıktır. İşçi sınıfı demekte ayrımcılıktır. İnsanı bölmek ayrımcılıktır. İnsan dünyaya geldiği yaşadığı müddetçe ölene kadar her insan her insana karşı eşittir ve eşit haklara sahiptir.
Bunu sağlayacak Türk Devrimini gerçekleştireceğiz. Eleştirinizde zerre kadar samimiyseniz sizi bundan sonra göreceğiz.
Her mahallede bir milyoner üreteceğiz gafletinin ürünlerinin yaptığı işler gaflet, delalet, ihanetler bizi hiç şaşırtmamıştır.
Soyut kapitalizm eleştirisi yeter mi? Yetmez. Çünkü kapitalizm ve eşitsizlik soyut bir konu değildir. Somuttur ve hayatımızın çilesidir. Yaşamın her anında, çalışma hayatının her anında elle tutulan hissedilen somut bir durum kapitalizm eşitsizlik üretmiş ve üretmeye devam etmektedir.
Uzun ve yorucu çalışma saatleri, düşük ücretler, ayrımcılık, mobbing, hak arayan alın teri ile çalışanın işten atılması, iş yerinde çalışana söz hakkı tanınmaması… Ve daha sayamadığım kadar haksızlıklar konusunda konuşmak yerine ne yaptınız?
Öyle mahkemelerde adalet sağlamayan kanunlarla üç kuruşunu al otur aşağı demekle eşitlik sağlanabilir mi? Manevi kayıplarımı nasıl ödeyeceksiniz? Siz her hangi bir insanın karşısına her satın aldığınız kişi mi sandınız bizi alır ücretini susar diye mi düşündünüz?
Sizin şirk kurumlarının bir maddi değeri olabilir hatta alınır satılır şirk kurumlarınızda olabilir, buna uygun borsa ve yasal kılıflarınız da var nasıl olsa.
Yalnız her insan satılsa bile şunu iyi bilesiniz ki ömrü sır olan ve Atatürk’ün eserinin nöbetçisi olan Önder Karaçay’ı satın alamazsınız.
Kitabımda asrın davasının tutarı 1 Türk Lirasıdır demektedir. Bu ne demektir biliyor musunuz?
Madem kapitalizmden ve onun yarattığı eşitsizlikten rahatsızsınız, o zaman söyledikleriniz ve yaptıklarınız arasında uyum olacak. Sistem bu ne yapalım demekle olmuyor.
Çare bellidir. 1950’de başlayan bu ihanetin tersini yaparak Atatürk’ün yarım kalan devrimlerini tamamlayarak, sermaye sınıfının olmadığı milli üretim ekonomisi her insanın çalıştığı ve eşit paylaştığı bir ekonomiyi kuracağız.
Eleştirinizde eğer iyi niyetiniz varsa bugüne kadar kaymağını yediğiniz yeter. Gerçek çözümü konuşun.
Öyle otelde gezi eylemcilerine açık kapılar dolayısıyla sığınanlara yer açmayı kullanarak Türk Milletini kandıramazsınız. Çocuklarımın geleceğinden bende endişe ediyorum gibi kendinizi acındırarak utanç duruma düşmek sizi kurtarmaz. Paralarınızı koyacak yer bulamazken kalkıp böyle ucube söylemlere sığınmanız çok büyük bir gaflettir.
Türk Mevsimi ve dünya mafyasıyla Bildenberg toplantılarına katılarak DEAŞ terör örgütü gibi konuları batılı düşman ülke ve dünya mafyasıyla konuşmanın önce hesabını vereceksiniz.
Burjuvanın sözleri ve eylemleri arasında uçurumlar var.
Hak arayan yüzlerce metal işçisinin Koç fabrikalarından tazminatsız ve keyfi olarak atıldığı gerçeği ortada duruyor.
Bir başka otomobil fabrikası aynı eylemleri yapan hiçbir işçiyi işten atmazken Koç neden attı?
Ali Koç, Ford Türkiye’nin yönetim kurulu başkanıdır. Ford ondan sorulur. Ali Koç’un kapitalizme ve eşitsizliğe ilişkin eleştirilerinin tutarlı olması için önce Ford’a bakmanız lazım. Ali Koç Ford’da işçilerin sendika seçme özgürlüğüne neden müdahale edildiğini açıklasın.
Ford Gölcük fabrikasında bir başka sendikaya üye olduğu için işten atılan 88 işçiyi izah etsin Türk Milletine ve adalete.
Sizin özrünüz bile artık kabahatinizden büyük hale geldi.
Burjuva olarak önce eşitsizliği ve adaletsizliği kendi işletmelerinizden başlayarak minimuma indirmeye ne dersiniz? Yoksa “gerçek sorun kapitalizm” derken “bizler zavallı kapitalistler de sistem kurbanıyız” mı demek istediniz?
Biz Türk Milleti bunu yer miyiz? Siz kimi kandırıyorsunuz?
Son on dört yılda Tüpraş gibi, ağır silah sanayi gibi kıyak işleri nasıl aldığınızı siyasetle nasıl kol kola olduğunuzu ve ülkemiz ve milletimiz aleyhine nasıl faaliyetlerde bulunduğunuzu artık çok iyi biliyoruz.
Mustafa Koç cenazesinde Osmanlı sancağı ile kime nasıl kurtar bizi dediğinizi de biliyoruz.
Siz artık Türk Milletinin gözünde Türk Mevsimi ile terör ve dünya mafyasıyla gizli ve kirli işler çevirerek ihanet ettiğinizi belgeleriyle ortaya koyabiliyoruz.
Eninde sonunda bunun hesabını vereceksiniz, ve kamulaştırmalar ile Türk Milli ekonomisini kurarak eşitliği sağlayacağız.
Eşitlik siz ve sizin gibi olanların elinizi cebimizden çekmesiyle sağlanmış olacak.
Sermaye veya burjuva sınıfı ülkemiz ve milletimiz aleyhine en büyük çelişkidir.
Siyaset yetkiyi halktan alıp sermaye ile kol kola girerek vatanımız ve milletimiz aleyhinde daha fazla bu insafsız düzenin devam etmesi mümkün değildir.
Her günahın bir vebali olup o vebalin hesabının sorulacağı ve bedelinin ödeneceği bir zaman mutlaka gelecektir.
Bugün Cumhuriyet Savcılarının baskı sonucu görevlerini yapmamış olmaları kimseyi yanıltmamalıdır. Yarın işler tersine döndüğünde adaleti öldürenler daha çok adalet aramak zorunda kalacaklar. En başta da sermaye ve siyaset adalet aramak durumunda kalacaktır.
Hiçbir maddi güç iman gücünün karşısında dünya tarihinde kazanamamıştır.
İnsanlığın son ibreti sermaye zulmünün sonucu ilahi tecellinin kestiği faturayla yaşanmıştır. 19 Ocak 2016 tarihinde biten mahşer tufanı sonrası dünyadaki tüm sermaye adına zalimlerin ve işbirlikçilerinin sonunun geldiğinin ilanıdır. Bu ilahi faturanın ispatı Mustafa Koç’un hayatını bunu açıkladıktan sonra ibret adına kaybetmesidir.
Son söz;
“Türkiye Cumhuriyetinde üst akıl Türk Milletidir.” // Önder Karaçay
Dünya mafyasını kendisine üst akıl ve referans olarak görenlere bu söz tokat gibi cevaptır. Günü geldiğinde Türk Milleti bunu gerçekleştirecektir.
Önder Karaçay
Mobbıng Bank Türk Fırtınası Sır Kitabın Yazarı

1 yorum:

  1. Cumhuriyet Savcılarını 19 Ocak 2016 tarihinden bu yana sermayenin dünya mafyasıyla Türk Mevsimi ve DEAŞ terör örgütünü görüşmek gibi siyasetçi, iş adamı ve gazetecileri bu gizli toplantılara çağırmak gibi suçları işleyen Mustafa Koç, Tüsiad, Tesev locası ve üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmama rağmen görevlerini bugüne kadar yapmamış ya da yapmaları engellenmiştir. Tarihe bu bu şekilde yazıldı. Takipçisi olmaya devam edeceğiz.

    YanıtlaSil