6 Mayıs 2016 Cuma

Türk Ekonomisi İlk Krizle Borsa İle Tanıştı // Türk Fırtınası // Önder Karaçay

Türk Ekonomisi İlk Krizle Borsa İle Tanıştı // Türk Fırtınası // Önder Karaçay

cFRdo9gHmPA
Türk Ekonomisi İlk Krizle Borsa İle Tanıştı // Türk Fırtınası // Önder Karaçay
28 Şubat darbesini destekleyen batının finans karakolu sermaye bugün krizle sızlanıyor.
24 Ocak Kararları ile milli ekonomiye kast edenler, 12 Eylül askeri darbesi ile bugüne gelişin düzeneklerini döşeyenlerin bugün artık hesap verme zamanı gelmiştir.
2001 yılında 21 bankanın batmasına yol açan, kur farkı ile ve Merkez Bankası Başkanı ihanetiyle servetlerine servet katan bankalar aldıklarınızı geri ödemeyeceğinizi mi sanıyordunuz?
Mahşer tufanında itibarını batıranlara bu paraları versek bile itibarlarını kurtaramazlar.
10. Cumhurbaşkanı Sezer’in Anayasa kitabını atmasını bahane edenler 19 Ocak 2016 tarihinde mahşer tufanında işsiz bir bankacının yazdığı kitapla MUHTIRA aldığınız halde sözde kuyruğu dik tutmak için borsa yükseliyor yalanlarıyla ekonomiyi kur ve borsa üzerinde düşük faizle iktisat biliminin kurallarını hiçe sayarak halkın tasarruflarını 14 yılda erittiniz.
O batırılan 21 bankanın ardından Kemal Derviş elemanınızı çağırdınız, o da değeri düşen bankaları satacaksınız dedi.
Şimdi aynısını geri iade edeceksiniz. Değeri aynı seviyeye inecek, bankalarımızı kamulaştırarak geri alacağız.
Etme bulma dünyası olduğunu nedense hiç aklınıza ve vicdanınıza getirmediniz.
Sanayici görünümlü perakendeci oldunuz. Size bu görevi dünya mafyası mı verdi?
Özelleştirilen her kuruma yabancı ortaklarınızla işbirliği yaptınız.
Alış veriş merkezlerinde ithalatçı, komisyoncu, perakendeci olarak halka ve esnafa takip olup LİMON, KAMERA, CEP TELEFONU sattınız.
Oysa siz sanayici olarak üretim için her mahallede bir milyoner olarak Türk Milletinin yerli sermayesi olarak bilinmenize rağmen gerçekte öyle olmadığınızı cesurca çıkıp biri söyleyene kadar atınızı nasıl olsa kimsenin sesi çıkmıyor halinden cesaret alarak haddinizi aştınız.
12 Eylül 2012 tarihinde kendime sorduğum en önemli soru şuydu?
Beni işten çıkaran Akbank sahipleri kimdir?
Hemen araştırmaya başladım.
Hayatım zaten kitapçılarda geçtiği için bir gün Mustafa YILDIRIM’ın Sivil Örümceğin Ağında kitabı dikkatimi çekti. Hemen aldım, soluksuz okudum.
Soros’un talimatlarıyla ülkede reform adına kriz çıkarmanız gerektiğini ve en iyi ihraç malımızın Türk askeri olduğunu söyleyen bu ihanetle işbirliği içinde olduğunuzu ve daha ne garabetleri esefle okudum.
O an hissim şuydu iyi ki işten çıkarılmışım, çalışırken uyuduğum için kendime kızdım. Bunlardan nasıl haberim olmadan yıllarca bu bankada çalışmışım diye.
Bugün ihracatın bile % 60’a yakını ithalatla ikame ediliyorsa, yılda enerjiye 70 milyar dolar para bulmak gerekiyorsa, cari açık üretmeden artmaması mümkün değilken, tüketimle, teknoloji ile hem üretime destek olmayan olduğunu da bizim adımıza olmayan küresel şirketlerin üretimi olan, borç ve tüketimle bindiğiniz dalı kese kese düşecek hale geldiniz.
Ülkeyi siyasi anlamda kaosa sokan zihniyet Türk Milletiyle ve rejimle sizin desteklediğiniz eseriniz olarak içinden çıkılmaz bir sürece sürüklemektedir.
Yargıya teslim olup aklanacağına ülkenin kaderiyle hırsına ve kinine yenilmeyi tercih eden bir Cumhurbaşkanı ile bu işin çok fazla gitmeyeceği bellidir.
Bugün Katar’a banka satan, Katar’a 3 bin Mehmetçiğimizi ne diye belli olmadığı amaç ve niyetle gönderen zihniyet çıkmazdadır.
12 Eylül 1980 ile başlayan süreç aynı Osmanlı İmparatorluğunda 33 yıl istibdat ile Kanuni Esasiyi tanımayan II. Aldülhamit dönemi gibidir.
Çünkü siyasi partiler yasası ile partilerin başına yarı diktalar gelmiş, sermayenin isteklerine uygun kurumlar ve yapılanmalar yapılmış, 28 Şubat ile en bariz örneği 4 Mayıs 2016 tarihinde görülen kanunsuz, hukuk tanımaz bir dönem ile Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti darbeye, darbelere karşı kötü niyeti ile tarihe karışacak olan bu zihniyeti devrimle tersine çevirecek mücadelesi de kitabımla ve mahşer tufanıyla birlikte dünyadaki tüm zalimlerin canlı helak olmalarıyla başlamıştır.
Cumhurbaşkanı son çırpınışlarını oynamaktadır. Artık bu ülkede algı değiştirerek seçim kazanma, hile ile seçim kazanma, medya ile seçim kazanma, fazla oy pusulasıyla seçim kazanma devri bitmiştir.
Çünkü parlamenter sisteme darbe yapan tek kişi yönetimi gibi Anayasa ve hukuka aykırı davranış suçtur. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ile TBMM tarafından seçilmesi arasında hiçbir fark yoktur. TBMM’ni halk seçtiğine göre meclisin seçtiğini de halk seçmiş sayılır.
Bundan bir niyete kılıf üretmek ve algı ile insanları kanunlara uymayan yöntemlerle darbe yapmak kabul edilemez. 4 Mayıs 2016 tarihinden itibaren Cumhuriyet Savcıları eğer harekete geçmedilerse onlarda suç işlemektedir. Yasalar ortadadır. Cumhurbaşkanının yetkileri ortadadır. Bir partinin kongre tarihine, parti başkanın yetkilerine kadar karışan bir Cumhurbaşkanı dünyanın bu çağda dünyanın en geri kalmış ülkesinde bile yoktur.
Sermaye eğer bütün umudu buraya bağlamışsa bundan derhal vazgeçsinler.
Sizler yaptığınız Türk Mevsimi ihanetinin ve dünya mafyasıyla işbirliği içinde Türk Milleti ve devletinin aleyhinde faaliyetler dolayısıyla yargılanmalısınız. Bunu her gün talep edeceğiz.
Hukuk devletinden asla vazgeçemeyiz. Her kamu görevlisi hesap vermeden görev yapamaz.
Türk Ekonomisi milli ekonomiye kıyım anlamında 24 Ocak Kararları ile başlayan süreçte doksan yıllık birikimleri işbirlikçileriyle cebe indirenlerin ihanetlerinin suç üstü yakalanmaları sonucu bitmiştir.
Bundan sonraki süreç kamulaştırma, milli üretim ekonomisini yeniden tesis ederek her insana eşit gelir dağılımını sağlayan bir ekonomi olacaktır.
Atatürk gibi bir dahinin emanetinin ekonomisi bu hale gelmişse hepimiz suçluyuz, hepimiz bedelini ödeyeceğiz ve bu garabetten çıkacağız.
Zararı daha fazla büyütmeye çalışan Cumhurbaşkanına kin ve hırsla devlet yönetmenin mümkün olmadığını hatırlatmak istiyoruz.
Devletimiz ve Cumhuriyetimize daha fazla zarar verme hakkınız yoktur.
Sizin şahsi sorunlarınıza kurban edilebilecek bir devletimizde yoktur.
Üstelik bu ülkeyi bu hale getiren baş aktör sizsiniz.
Hesap verin ve adalete teslim olun aklanın, o zaman insanların gözünde değeriniz artar. Bu şekilde baskı, şiddet, dayatma ile varacağız yer kendinize ve devletimize daha fazla zarardan başka bir sonuç doğurmaz.
Adalet bakın size de lazım olmaya başladı.
Önder Karaçay
Mobbing Bank Türk Fırtınası Sır Kitabın Yazarı

1 yorum:

  1. Son krizde borsa ile haksız hakkımızı alanların geri iade etmeleriyle sonuçlanacak.

    YanıtlaSil