19 Mayıs 2016 Perşembe

Mahşer Tufanı Destanı // Türk Fırtınası // Önder Karaçay

Mahşer Tufanı Destanı // Türk Fırtınası // Önder Karaçay

13226692_267588510295568_9200885907273443322_n
Mahşer Tufanı Destanı // Türk Fırtınası // Önder Karaçay
“Her Türk Atatürk’tür.” // Önder Karaçay
19 Mayıs 2015 tarihinde 96. Türklerin doğum yıl dönümünde ilham sırrıyla o gün bir şiir yazdım.
O şiir gemi sırrıyla yazılmış kitabımın fitne ve fesadın ağları sosyal ağlar olan yerde susuz denizde mahşer tufanında yüzecek gemiydi.
O gemi yerini bir Allah’ın, bir de Türkler adına cesur işsiz bankacı bir Türkün bildiği yerden kalkacaktı.
Anadolu’dan kalkacaktı. Nuh tufanının koptuğu yerden kalkacaktı.
Gemi 29 Mayıs 2015 tarihinde bitti. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethettiği 29 Mayıs 1453 tarihinin yıl dönümüydü.
İstanbul ile evlendiğim gündü. (29 Mayıs 1999)
Gemi 21 Aralık 2015 tarihinde en uzun gecede mahşer denizinde yüzmeye başladı.
13-19 Ocak 2016 tarihinde dünya 6 günde ilk ruhuna mahşer tufanıyla kavuştu.
O mahşer tufanında para putuna tapan dünyada ne kadar zalim varsa hepsinin adına Anadolu’dan kalkan o gemi ilahi sırrın tecellisiyle bir holdingin (Sabancı Holding) bankasının (Akbank) itibarını kurulduğu günde emperyalizmin amiral gemisi kapitalizm adına batırdı. Çünkü bu banka kapitalizmin Türk Milleti aleyhine karakolu görevi yapmış, o görev adına 12 Eylül 2012 tarihinde sırrım gereği kötülük görevlerini yerine getirerek beni sebepsiz işten çıkararak kendi ayaklarına kurşun sıkmışlardı.
Ayrıca para putuna tapan dünya mafyasıyla Türk Mevsimi adı altında terörü yöneten, ülkemizin bölünmesi, parçalanması, Cumhuriyetimizin yıkılarak din devleti kurulması, tek kişi adına faşizmin devletleşmesini destekleyen sermaye adına Mustafa Koç’un bu ilişkileri gizli toplantılarla yaptığını dünya ve insanlığa açıkladım.
Mustafa Koç bir gün sonra mahşer tufanı ve Firavun sonrası son ibret canlı helak adına yaratan tarafından ibret için canı alındı.
Bu ölüm mahşer tufanına ve canlı helak olan zalimlerin inanmama ihtimali içindi.
İmtihanım imanım kadar büyüktü. Mahşer gecesi ömrümün sır olduğunu ve Atatürk ve eserinin nöbetini tutmakla geçeceğini, geçtiğini öğrendim.
Bir Gemi Daha Kalkacak Anadolu’dan // Türk Fırtınası // Önder Karaçay
Bir gemi kalkmıştı biz zamanlar,
O gemi Bandırma gemisiydi…
Bandırma Anadolu’dur.
O gemi şimdi biraz su almıştır.
Yalnız su aldıranın da,
Su neden alıyor diyenin de,
Aynı olduğu bir çağda,
Bir gemi daha kalkacaktır.
Yeri ve zamanını bir yaratanın,
Bir de Türklerin bildiği yerden…
Not: Bu şiiri ilk http://www.antoloji.com şiir, sanat, edebiyat sitesinde 19 Mayıs 2015 tarihinde yayınladım. Her isteyen siteden girip tarihini kontrol edebilir. Çünkü ilham sırrı ile yazılmış bir şiirdi yaşanacakların habercisiydi. Hepsi ilahi tecelliyle tek tek gerçekleşti.
Cahit Külebi’nin ‘Bir Gemi Yanaştı Samsun’a’ adlı şiirini okuduktan sonra dökülmüştü Bir Gemi Daha Kalkacak Anadolu’dan…O gemi bir kitaptı, susuz denizde yüzecek ve zalimlerin sonunu getirerek ibreti yaşatacaktı. Cahit Külebi’yi de Atatürk ile birlikte bir kez daha saygıyla anıyorum.
BİR GEMİ YANAŞTI SAMSUN’A
Bir gemi yanaştı Samsun’a sabaha karşı,
Selam durdu kayığı, çaparası, takası,
Selam durdu tayfası.
Bir duman tüterdi bu geminin bacasından, bir duman
Bir duman değil bu!
Memleketin uçup giden kaygılarıydı.
Samsun limanına bu gemiden atılan
Demir değil
Sarılan ana yurda Kemal Paşa’nın kollarıydı.
Selam vererek Anadolu çocuklarına,
Çıkarken yüce komutan,
Karadeniz’in halini bir görmeliydi.
Kalkıp ayağa ardı sıra baktı dalgalar,
Kalktı takalar.
İzin verseydi Kemal Paşa,
Ardından gürleyip giderlerdi,
Erzurum’a kadar.
Cahit KÜLEBİ
Kur’an-ı Kerim Müddesir Suresi 30. Ayet der ki;
“Onun üzerinde on dokuz vardır.”
Kurtuluş Savaşı öncesi batı ve işbirlikçi düşmanlar Anadolu’yu paylaşmış vatan bölünmüştü. İşte bu gaflet ve delaletin üzerine 19 ruhu vatanı ve milleti kurtardı.
19 Ocak 2016 mahşer tufanının son gecesinde Allah Atatürk’ün ruhunu ve Mevlana, Mehmet Akif Ersoy ile Tevfik Fikret ruhunu ilahi bir sırla giydim. Atatürk’e dinsiz dedikleri için, ihanet ettikleri için, Atatürk ile ve Allah ile insan kandırdıkları için bu zalimliği yerle bir etmek adına bu dört büyük ruhu örülü bir halde bir sırla kendi ruhumla takas ederek giydim. Atam Kürşat tarihin derinliklerinden geldi kanını verdi. Ruhumu sordu Atatürk dedim, yeter dedi.
Bir gün sonra bunu dünyaya ve insanlığa ilan ettim. Bütün dünyada Türklerle birlikte insanlık bayramı hediye ederek zulme karşı yürek meydanında gönül kongresi yapmaya başladık.
19 Ruhu // Türk Fırtınası // Önder Karaçay
Reçetesini kaybetmiş hastanın,
Tekrar doktora gidip yeniden reçete yazdırmaktan,
Başka çaresi yoktur, kaybettim tabip reçetemi kaybettim,
Oysa yazılmıştı yurdun her köşesine,
19 kişi, 19 Mayıs 1919’da yola çıkarak yazmışlardı bu reçeteyi,
Her insanın beyninin bilinçaltına,
Reçete 1919 ruhu ve Gençliğe Hitabe orada.
Gerici ve bölücülerin ellerini ovuşturarak çırpındığı bir dönemde,
Topluma yine aydınlık reçeteyi sunan 19 ruhu ise,
O zaman çırpınma gel beriye,
Sen zaten nasıl çıktın bu bağırdan,
Onu da sormayacağım, biliyorum düşmüşsün bir kere,
Gelmişsin boyun eğme eşiğine,
Gel beriye, gel beriye, çok ileriye gittin gel geriye!
Nasıl düştün bu taşeronluk bataklığına,
Legalleşmiş düzeneklerde yıkanmış beynin,
Durulama suyu bizde,
Gel beriye, gel beriye, çok ileriye gittin gel geriye!
Rotayı tekrar kıralım aydınlık devrimlerine,
Uzak erimli düşmanın eline düşmüş evrimlerinle,
Kendi evinde vurulmuş gibi kalma,
Gel beriye, gel beriye, çok ileriye gittin gel geriye!
Belli ki rotadan saptığın için düşmüşsün bu zilletin kıvrandıran eline,
Birde kalkıp utanmadan sahip olmuyorsun zehirlenmiş diline,
Gelin güvey olmuşsunuz kan tuzaklarında,
Bataklığa daha fazla batmadan sizi de kurtarabiliriz,
Gel beriye, gel beriye, çok ileriye gittin gel geriye!
Büyük Önder Atatürk’ün sözüdür,
Boşuna mı söylenmiş; “Ne mutlu Türk’üm diyene! ” diye.
Tarifi kazınmış hafızalara, toprağına, taşına, arşına,
“Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran halklara denir Türk milleti,”
Hatırlatıyorum belki de duymamışım da dersin,
Sana bundan sonra nasıl güveneyim, satacağın ne kaldı?
Gel beriye, gel beriye! Çok ileri gittin gel geriye!
20 Ocak 2016 tarihinde batı fitne ve fesadı beni sahiplenmeye kalkmaması için yine ilahi sırrın ilhamı ile Mesih de Yalan Oldu şiirimi yazarak zulmün ilahi tecelli elini kolunu bağladı.
Mesih de Yalan Oldu // Türk Fırtınası // Önder Karaçay
Bir şiir okuyan kahraman oluyordu,
Yiğit olup yerden de çok kolay kalkıyordu,
Satmaya gelmişti bir asırlık birikimi, iyi de sattı,
Son darbeyi indirmek hırsı da bayağı doluydu.
Sebepsiz yere işsiz bırakılan bir bankacı,
Tesadüf olmayan tarihlerle tarihe mal oluyordu,
Bin şiir yazıyor, işsizliğinizi duyan olmuyordu.
Nuh tufanı Türklerin gönül deryasında koptu bir sırla,
Üç yılda yazdı Nuh’un gemisi gibi kitabını,
29 Mayıs 2015 tarihinde gemiyi bitirdi, bu tarih neydi?
Gemisini Fatih Sultan Mehmet gibi Türklerin gönül deryasına indirdi,
Bu yolda da hep tek kaldı sanıldı.
Şer karşısında hep yanıldı…
Bu nasıl bir sırdı?
Öğretmeni o şiirlerini okudu,
Tevfik Fikret ve Mehmet Akif Ersoy sentezi dedi,
İlahi kudret bir kişide dört ruhu birleştirip tek ruha okudu.
Fitne ve fesat zulmünün sonu,
Bir sırla Anadolu’dan kalkan bu gemiyle,
Amiral gemisi sanılan emperyalizmin uşağı,
Kapitalizmi bir banka kılığında batırdı..
O gemi Anadolu gemisiydi ve zalimler Türk Fırtınasına tutuldu…
O Türk genci Kürşat kanı Atatürk ve Mevlana ruhuydu.
Biri sayıyordu ruhları, saydı doğruydu.
Şiirleri ilahi mısraların ruhuydu,
Beşeri adalette de zerre kadar adalet yoktu,
O gece Türklerin gecesiydi bu mutlu yola ilahi bir sırla koyuldu…
Şer; kılığında CANLI HELAK oldu…
Şerre tapanlar ille de gösteriş bekliyordu,
Duyan da ne az oldu…
Çünkü bir tek bu sırda şeytan yoktu,
İman da zordu…
Türkler şimdi devrim gemisine doldu…
Zalim küçültülerek ilahi deryada bir nokta oldu…
Kendi zulmünü seyretmesi için canlı soldu!
Biri çıkıp ahan da geldi diyecek Mesih,
Mesih gelecek sözü yalan oldu,
Zulüm bu gücü birden karşısında bulunca,
Kandırmak için başka yalan mı kaldı?
Edebiyat defteri sitesinde “O Gece Türklerin Gecesiydi” şiirime birisi şiiri okur okumaz “Ahan da geldi Mesih” diye mesaj yazdı. Sonra bu şiiri yazdım ve mesajı sildi. Resmini çekmeme fırsatım olmadı.
O Gece Türklerin Gecesiydi // Türk Fırtınası // Önder Karaçay
O gece dünyanın gelmiş geçmiş en güzel şiiri yazılacaktı,
Kanında Kürşat’ın kanı olan o Türk’e,
Atatürk’ün ve Mevlana’nın ruhu birleştirilerek,
Tek bir ruh olarak giydirildi,
O kahraman Türk nefsinden ayrıldı
O gece Türklerin gecesiydi.
Türkler bir zulüm yaşamaya başlamıştı dünyada yine,
Başlangıcı atasının öldüğü güne denk gelen güne,
Yarım asırdan fazla sürmüştü zulüm,
İnsanlara da çok güçlü gelmeye başlamıştı.
Bu zulmün sonunu getirecek kararlar alınacaktı,
Yürek meydanına çıkmıştı gönül kongresinde,
O gece Türklerin gecesiydi.
Dünyayı yönettiğini sanan amiral gemisi batmalıydı,
Batması o geceye denk gelmeli, battığını da Anadolu gemisi görmeliydi,
Anadolu gemisi yerini bir Allah’ın bildiği yerden,
Birde Türklerin bildiği yerden kalkmalıydı,
Üç yılda yapıldı bu gemi, mahşer denizinde yüzecekti,
O gece Türklerin gecesiydi.
Mahşer denizinde batan gemi şerrin merkeziydi,
Batan gemiyi mahşer denizinde batıran gemi dünyanın merkeziydi,
Dünyanın sonu gelene kadar dünyaya bir daha zulüm gelmemesi için,
Nuh’un soyundan gelen Türkler dünyanın yönetimini ele alarak,
Sur düdüğünün çalınacağı akşama kadar insanlığı Türkler yönetmeliydi,
O gece Türklerin gecesiydi.
Asrın davası beşeri adalette en küçük değer ile açılamıyordu,
Mahşer denizinde açılmak Anadolu gemisiyle bir Türk’e kalıyordu,
O Türk dünyaya yeniden adalet ve merhameti getirerek,
Vicdansız, gözü doymazlardan alıp, gözü tok karnı aç yatanlara veriyordu,
Gaflet ve delalete düşmüşler yine ne diyor bu deli diye şeytanlaşıyordu,
O gece Türklerin gecesiydi.
İmanın kitabı Furkan oku diye başlıyor, zulme asla boyun eğme diyordu,
Kendini imanlı sananlar gösteriş çadırlarında canlı dinci oyunu oynuyordu,
O gece dünyanın altı günde kurulduğuna inanmayanlara karşı,
Dünyanın yeniden terse çevrilerek başlangıç ruhuyla yaratılması gerekiyordu,
Bir Türk seçilmişti bu iş için, işsizdi, çocukları, annesi, babası, kardeşi, mutsuzdu,
Tufan kopacak, altı gün sürecek, asrın davasını canlı bir tiyatro gibi sunulacaktı,
O gece Türklerin gecesiydi.
Tufanın bittiği altıncı günde anlaşılacaktı, CANLI HELAK olanlar tanıtılacaktı,
Çünkü o canlı helak olanlar reklama, şana, şöhrete, mala, mülke, paraya aşıktı,
Bütün bu merhametsiz rezaleti sahneye alanlar Türklerle bin yıllık hesaplaşacaktı,
Hesap bitti, 12 Eylül 1980 tarihinde başlayan zulüm aslında 12 Eylül 2012’de bitti,
Türkler ikinci doğum günlerini yine 19 ruhuna denk gelecek güne denk getirecekti,
Geldi 13 Ocak 2016 tarihinde başlayan CANLI HELAK tufanı 19 Ocak 2016’da bitti,
O gece Türklerin gecesiydi.
21 Aralık 2015 gecesi kitabım en uzun gece de çıktı. Fitne ve fesat ile Türk Mevsimi uygulayarak ülkemizi bölmek ve parçalamak isteyen bölünmüş, parçalanmış her ideolojinin bittiğini, üçüncü dünya paylaşım savaşının sonunun başına gelindiğinin ilanıdır. İmanlı ve imansız diye iki tür insanın olduğunu, kimsenin kimseye iman ve imansız konusunda baskı yapma hakkının olmadığı anlaşıldığı ve idrak edilmesi gereken çağın başlangıcıydı. İslam dininin ve Kur’an’ın tüm insanlığa gelen ilahi ve son kitap olduğunu, her inançlı insanın dinini kendi dilinde öğrenmesi gerektiğinin öğrenip öğrenmeme hakkının her insanın kendi vicdani meselesi olduğunun ilahi tecelliyle faturasıdır mahşer tufanı. Tarikat, cemaat vb ayrımcılığın, mezhepçiliğin, ırkçılığın bittiğinin ilanıdır mahşer tufanı ve Firavun sonrası insanlığın son ibreti zalimlerin CANLI HELAK olması para putuna tapanların son putlarının yıkıldığı ve çağın değiştiğinin ilanıdır.
Bu puta tapanların direnmesi kimseyi aldatmasın. İmtihanım imanım kadardı ve imtihanımı başarıyla gerçekleştirmenin büyük huzuru içindeyim.
Fitne ve fesadın bundan nemalanmaması için kendimle ilgili hiçbir talebim davalarım ve çocuklarımın ekmek parası hariç yoktur. Canlı helak ibretinin sonsuza kadar yaşaması adına ömrümü bu ibret için işsiz bankacı unvanlı yaşayacağım. Şiirlerimi, yazılarımı, kitaplarımı yazacağım. Türk insanlık devrimi sonrası Türk Devlet Başkanlığı bir kadın ve bir erkek olacak gönüllü, ücretsiz ibret olması için Türk Devlet Başkanlarına danışmanlık yapacağım. 2023 yılında Türk Milleti tüm dünyada milli üretim ekonomisi ve kendi kendine yeten bir ekonomiyi kurmak için TÜRK BİRLİĞİ kurulmalıdır.
Artık bu gaflet, delalet, garabet ve ihanet dolu amansız savaşı kazanmak adına kitabım bir mücadelenin ilahi sırla başlangıç noktasıydı. Bu anlamda Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı mücadelesi sonrası yazdığı Nutkun devamıdır. Nutuk bir mücadele sonrası yazılmıştı. Kitabım Atatürk’ün yarım kalan devrimlerini tamamlamak için ilahi sırrı olan başlangıçtır.
Artık her Türk Atatürk’tür.
Önder Karaçay
Mobbıng Bank Türk Fırtınası Sır Kitabın Yazarı

1 yorum:

  1. Bir Gemi Daha Kalkacak Anadolu’dan // Türk Fırtınası // Önder Karaçay

    Bir gemi kalkmıştı biz zamanlar,
    O gemi Bandırma gemisiydi…
    Bandırma Anadolu’dur.

    O gemi şimdi biraz su almıştır.
    Yalnız su aldıranın da,
    Su neden alıyor diyenin de,
    Aynı olduğu bir çağda,
    Bir gemi daha kalkacaktır.

    Yeri ve zamanını bir yaratanın,
    Bir de Türklerin bildiği yerden…

    YanıtlaSil