23 Nisan 2016 Cumartesi

Zaman Bize Şafak Söktürdü // Hayat ve İnsan // Önder Karaçay

Zaman Bize Şafak Söktürdü // Hayat ve İnsan // Önder Karaçay

zaman-3
Zaman Bize Şafak Söktürdü // Hayat ve İnsan // Önder Karaçay
“Zaman hayatın yolu, içinden geçeriz ya boş ya da dolu… Koruyabilirsek kendimizi, iblisin yetişebilir mi bize kolu! ” // Zaman Hammaddemiz Şiirimden // Önder Karaçay
Yerli saatlerimizi şaşırtan yabancı saatlerin istilasıydı,
Saatten kastımız, zaman ölçer aletler olmayıp,
Bizzat zamanın kendisiydi.
Kendimize göre yaşamımız, düşünüş tarzımız, giyim kuşamımız,
Gelenek ve göreneklerimiz, aidiyet duygumuz bir hayat üslubumuz vardı.
Şafağın parıltısı günü başlatır, günün sonunu akşam ışıkları tayin ederdi,
Kapaklı cep saatlerinin yelkovanları yorgun ayaklı böcekler gibi yavaş dönerdi,
Gök bizim bildiğimiz zamana göre hesabını uydurur,
Kadranın üzerinde rakamlar yürürdü,
Sahiplerine zamandan sıhhatle haberdar ederlerdi.
Öğlen ajansının gongunu radyo çalardı,
Zaman sonsuz bir bahçe saatiydi, güneşten yansıyan ışıkla,
Rengarenk çiçekler açar, böcekler uçardı.
Yalancı yabancı hayranlığından sonra bizim zamanın ikliminde,
İki ucu gecelerin karanlığı ile boyalı günlerimiz,
Bir geceden diğer geceye kadar geçen kaç saattir?
Tanınmaz oldu.
Işıklı başlayıp ışıkla biten hayatımızda aydınlık dışında,
Karanlığımız yoktu bizim.
Kısa, hafif ve yaşanması hem kolay hem de mutluyduk,
Şerefli yaşardık her günü ve zaman bizim şerefli günlerimizi ölçerdi,
Giden saatlerimiz bizim dedelerimizin, büyüklerimizin öldüğü,
Anne ve babamızın evlendiği, bizim hayata adım attığımız,
Ordularımızın düşmanı vatanımızdan temizlediği saatlerdi bizim.
Bizi hala ayakta tutan zaman ve saat adına gerçeklik,
Tarihimiz zamanımız ve saatimizdir bizim.
Ne zaman ki yabancı ve farklı niyetleri içimize davet ettik,
Hayatımızı bozup bilinmeyen bir prensibe göre ayarlandığımız günden bugüne,
Ruhlarımızla birlikte tanınmaz hale gelmiştik.
Yeni ile başlayan her ölçü hayatımızda zelzele etkisi yapıyordu,
Zaman aidiyet duygumuzun manzaralarını etrafımızda yerle bir ediyor,
Haddini bilmez içimizden yetiştirdiğimiz emperyalist niyetler,
Bizi biz yapan günlerin sedlerini yıkarak bizi bitireceklerini sanıyorlardı.
Gecemiz gündüzümüze karışmış, mutluğu az, zorluğu çok,
Uzun ve bulanık renkte bir zaman geleceğimizi soldurdu.
Bizi akşam anlayışından koparan, gündüzü geceye karıştırarak,
Karanlığın belirsiz bir zaman olduğunu bildiren şimdiki zaman,
Hayatımızda renksiz ve bir o kadar da şaşkın bir noktaydı.
Bu hoyratlık akşamlarımızın tatlı hüznünü ve gösterişli dakikalarını dağıttı,
Yirmi dört saatlik yabancılık çekmeye başladık kendi yurdumuzda,
Günün getirdiği geçim şekli bizi şafak alemi ve horozlardan uzaklaştırdı.
Acı çekenlerin şişkin göz kapakları örtülemez oldu alın teri silmekten,
Ekmek parasına köle olmaktan!
Yorgunluktan kızaran gözler,
Tanıyor arık bu zavallı şafağın parıltılarını,
Boyuna geçirerek hayat ipinin kanlı ilmiğini,
Aydınlatan ışığın habercisidir bu gözler.
Şafak saati rüyasız bir uykunun sonu,
Neşe ve ümidin başlangıcıydı o alaca saatler.
Şafağı ilk bakır oklu minareler yükselerek yerinden sökerdi,
Eksik işler o saatte tamamlanırdı,
Akrep sokmuş yelkovanlı saatlerle beraber akşamda, şafakta bitti.
Hadi kalk zamanın zili çalıyor sabahın şimdi senin,
Alın teri akıtma vaktin gelmiş, haset sürülerin,
Ateş saçan gözlerle sömürmek için seni bekliyor.
Horozlarda kendine şafak söktürerek,
Yaşama direniyor, oradan biri bu sesten de rahatsız olabiliyor,
Zaman içinde kaybolduk işte şiir yerimizi bildiriyor.
Önder Karaçay
Mobbing Bank Türk Fırtınası Sır Kitabın Yazarı

1 yorum:

  1. “Zaman hayatın yolu, içinden geçeriz ya boş ya da dolu… Koruyabilirsek kendimizi, iblisin yetişebilir mi bize kolu! ” // Zaman Hammaddemiz Şiirimden // Önder Karaçay

    YanıtlaSil