17 Haziran 2018 Pazar

Babafingo - Önder Karaçay


Babafingo 


Gemi hepimizin
Kaptanlığı ne derece olduğu bilinmeyen
Birine teslim edileli 
Kifayetsiz bir sağduyu sürüklüyor bizi

İpliği ta baştan pazara çıkmış 
Geminin güvertesinde 
Babafingo gibi duruyor 

Rotası yıkım çiziyor 
Kerameti kendinden menkul meşuma  
Yol açılalı

Palazlandılar ve bodoslama denize dalar gibi daldılar 
Şimdi gücü yeten gücü yeteni boğma derdinde 

Niyetlerine hizmet aybocu çalıştırıyorlardı 
Gemiyi alabora ederek kendilerini kurtaracaklardı 

Niyetine hizmet etmeyeni abramak için 
Rıhtımda babaya bağlayarak halatla kelepçe takıyordu 

Halatların badarnası eksikti 
İpler koptu kopacaktı 

Geminin sivri ucu bukalemun diliyle çalım peşindeydi 
Oysa gemi ilk yapıldığında su almaması için 
Dabılbatım ile sağlam bir zeminle kaplanmıştı 

Bir türlü istediği gibi gemi su almıyordu,
Yeni eklenen dümenlerle gemide dümen boldu, 
Ne tarafa sürsen gidiyor sanılıyordu

Dümenci pusulasını düşürmüş 
Filikasız savaşa gidiyordu

Dünyanın dörtte üçü suydu
İnsanın üçte ikisi
Gemiye su aldıranlar çamura yatıyordu 

Karinası delinmiş geminin su aldığını
Babafingo ve su almasına karşı çıkanlar biliyordu
Babafingo bunun ortaya çıkmasını istemiyordu

Babafingo kaptan 
Lava ederek geri adım atmak bilmiyordu 
Gemiyse tornistan yapıyordu 

Yalpalama artmış,
Batış hızlanmış, yelkenler fora ediliyordu 

Zırhlı güverte saray gibi korunuyordu 
Alabora sonrası güverte 
Geminin suyla buluşacağı son yerdi 

Önder Karaçay 

Babafingo: Yelkenli gemilerde direklerin ve gabyanın üstünde bulunan en yüksek bölüm.
Aybocu: Zincirin ırgat çalıştırılarak aşağı alınması, indirilmesi.
Badarna: Gemicilikte halatların aşınan yerlerine sarılan bez veya muşamba. 
Dabılbatım: Gemilerin karinası yırtıldığında teknenin su almaması için postaların iç tarafına ikinci bir kaplama
Karina etmek: Gemiyi karinası ortaya çıkacak biçimde bir yanı üzerine yatırmak.
Lava etmek: Filikayı ilerletmek
Meşum: Dolap çeviren uğursuz kişi
Fora etmek: Yelkeni açmak
Tornistan: Gemilerde pervaneyi ters yönde çevirmek, yerinde saymak
Abramak: Fırtınalı havalarda gemiyi ustalıkla yönetmek



14 Haziran 2018 Perşembe

Tapulu Duygular - Önder Karaçay


Tapulu Duygular


Mutluluk
Bir damla suyun 
Suya düştükten sonra
Sıçrayışı kadardır 

Acı tapulu bir duygudur
Yerleşik hayatı sever

Biz işgale uğratırız acıya yüreğimizi
Kendimiz yerine hep acıyı suçlarız 

Mutluluk anlık bir histir
Acıya ise bürünürüz 

Kabukta erir, 
Çabuk buharlaşır mutluluk
Derine iner 
Dipte kalır acılar 

Önder Karaçay 


1 Haziran 2018 Cuma

Çizgi - Önder Karaçay


Çizgi - Önder Karaçay 

Hayatta kimi insan çizgisini kaybeder, 
Kimi de çizgiyi hatırlatır. 

Çizilen her çizgi bir iz bırakır; 

Bazen önemli şeylerin altını çizersiniz,
O çizgi hiç silinmez. 

Bazen önemsiz şeylerin üzerini çizersiniz,
Çizgiyi orada kesersiniz.

Her çizgi amacına ulaşamayabilir, 
Çizgiyi çizenin sağlam olmasına bağlıdır,
Dayanıklı çizgileri, dayanıklı ruhlar çizer. 

Önder Karaçay 

5 Mayıs 2018 Cumartesi

Yaldızlı Yalnızlıklar Önder Karaçay


Yaldızlı Yalnızlıklar Önder Karaçay 

Yaşam içgüdüsü
‘Ben’in içine sıkıştığından
Engellidir dış dünyaya yönelim

Libido dış dünyadan egoya geri çekilince
Sahte ‘ben’in, gerçek ‘ben’ ile savaşını
Yalnızlık kazanır

Kent yaşamı kopardı insanı
Aile bağları ve toplum normlarından

Diğer taraftan  
Seyircisiz yaşayamama acısı içinde insan
Kıvranırken kalabalıklar içinde yalnızlaştı

Yalnızlığı yaldızlayan, 
Narsisizmdi!...

Kendi içine kilitlenmiş insanlar 
Açılmayı bekliyorlar

Rakipsizlik sanısı
Sisler arasında görüntü arama çabası

Kişilikler sıkılaştıkça
Paradokslar çoğalıyor

Kendisiyle başlayıp 
Dünyalarını kendileriyle tamamlayanlar
Yalnızlığın çözümü olmadığına inananlardı

Bu köksüzlükle
İnsanın yüz yüze gelmesine engel olan
Teknoloji ve bağımlılığı yalnızlığı tetikledi

İnsan ilişkileri karşılıklı çabalarla beslenirdi
Çok yerinden kilitlenen insan
Yaldızlı yalnızlıkları ile baş başa kaldı  

Kronik bir karamsarlıktır yalnızlık
Yüz yüze gelememe korkusunun sığınağı

Önder Karaçay