27 Aralık 2017 Çarşamba

Öğrenilmiş Çaresizlikler / Önder KARAÇAY


Öğrenilmiş Çaresizlikler / Önder KARAÇAY

Üzerimizden bunca yıl sekip geçmişti
Yaşamın bize olan ilgisini körüklemeye çabaladık onca zaman
Meğer kalıbından çıkma oyunuymuş hayat
Bellek ve duyumun bekçisi ruhum öyle söylüyor
Donup kalmış bir imkânsızlık
Sakınmasız bir coşku içinde
Görüntünün ötesine, başka bir iklime
Uzaklara giderek kopabiliyorduk kendimizden
Gücenik ve dayanıklı
Acılarımızı okşadıkça sarsılıyor
…nereye sürükleniyorduk?
İçimizin titremesi üşümek dışında bir duyguydu
Sessizlik fırtınaya gebeydi kendi yalnızlığımızın içinde
İnsanın acı çekmeyi göze alabilmesi için aşkı yaşaması gerektiğini
Duygularımızı tercüme ederken tecrübe ediyorduk
Bütün duygular öğrenilmiş çaresizlikler değil mi?
Hangi duyguyu yaşamadan biliyor ki insan
Son uzaklık bizi kucakladığında
Bıraktık kendimizi
Bir yaşam için açan çiçek bir anda soldu
Bir gece için açan çiçeğin solduğu gibi
Sınırları net olmayan dalgalanma
Boyumuzu aşıyordu
Şimdi hesaplanmış sözlere dökülüyordu
Yaşayamadıklarımız, söyleyemediklerimiz
Bekleyişlerin bütün umutları boşa çıkardığı öğrenilemiyorken
İnatçı bir küskünlüğü sürdürebilme ustalığından da yoksunduk
İnsanın bir tek kendi yaşadıklarına bakışı sınırlı
Tekrarların içine sürgün olma halleri bile bıkkınlık vermedi
Hayattan çalınmış anlar da yaşadık
Şimdi fark ediyoruz
Ne zaman birbirimizden sıkıldık
Başlangıç noktasını ikimizde hatırlamıyoruz
Bir burgaca girmiş
Köklerinden sökülmüş, bozgunlardan geçmiş
Dünle bugün arasında kalmıştık
İpleri birbirine dolanmış iki kukla gibi
Yaralıyorduk sürekli birbirimizi
Bizi bağlayan zincirler ise
Görünmüyordu

Önder Karaçay

27 Kasım 2017 Pazartesi

Yapay Zeka / Önder Karaçay



Yapay Zeka / Önder Karaçay 
Gökyüzünün tapusu
Kuşlara, meleklere ve Tanrılara aitti/
Ay’a ayak basıldı
Uzay boşluğunu uydular doldurdu
Bilim gücü ele geçirenlerin çıkarına
Teknoloji ile buluştu
…Sıra da yapay zeka var/
İnsanlık eskiden;
Yeni beceriler edinmek yerine,
Mevcut becerileri koruma derdindeydi/
Son beş asırda;
Sömürge bilimi çıkarına kullanmayı keşfetti
Dünya küresel dizayna geçti/
Ampirik olarak da bu kanıtlıdır
Bilim sözde insanın yararına ambalajıyla
Paranın, burjuvanın emrine girdi/
Burjuva siyasetle (ele geçirilmiş yönetimlerle) kol kola
Sömürünün taşları üretimle ve tüketimle döşendi/
Güçler teknoloji ve medyayı da kontrol ettikleri için
Dünyayı bir cennet gibi sundular hedef kitlelere/
Geçmişte de din miti insanları cahil bırakmıştı
Hala aynı işi yapmaya devam ediyor/
Dine ve din tacirlerine göre
Etten ve kemikten yaratılmış insanın
Bilimi başaramayacağını ve yaratana isyan olduğunu inandırmıştı müritlerine/
Kimsenin bilmediğini bilmeye gerek yoktu
Sıradan ölümlüler
Sıra dışı işler yapamazlardı/
Örümceklerin neden ağ ördüğünü Tanrı biliyordu
İnsanların bunu öğrenmelerine gerek yok diye indirdiği kitaplarına koymamıştı/
Örümcek ağları kolay örülsün diye
Tarikat mafyaları bunu kullandılar/
Bu bir örnek
Kolektif cehalet hiç bitmedi
Hepsi krizlerle keriz avlansın ekonomisi yaşasın diyeydi/
Dinler matematiğe değil masallara benzediği için
Din tüccarları bilimi kötülediler/
Kötülemek kimin adınaydı
İşbirlikçileri burjuva adınaydı/
Kol kola giren çıktı mı üçe!
Kapitalizm ve Liberalizm de bir dindi/
Kötü güç maddiyat,
İyi güç ruh üretir/
İnsanlığa muhtaçlığı dayatan zalim düzen
Tek tercihli dünya inşa etti/
İstesen de istemesen de kötüyü seçsen de seçmesen de,
Ona hizmet etti herkes/
İyi ruhlar bu sebeple çok az çıktı…
Oysa insanda etkili güç;
“Ruhun ivmelenmesini vücudun ağırlığına bölünmesi”
Sonucu bulunduğunu çoğu bilmez/
Çünkü üçü bir arada kol kola girmiş
Cehaleti ve ürettiği gafleti yenebilmenin
Şu ana kadar dünya da tek bir örneği var;
“Mustafa Kemal Atatürk”
Bu sebeple iç ve dış düşmanın hedefindedir/
Matematik insanın hayatında ezoterik bir alan olarak kaldığı müddetçe
Üçü bir arada ihanet yeni sömürü alanları açmaktan vazgeçmeyecektir/
Çünkü matematiği kullananları kendilerine çalıştırıyorlar..
Matematiğin dili;
İnsan zihniyeti için karmaşıktır,
Hatta bulguları sezgilerimizin tersi yönündedir/
Yapay zeka insanın ve insanlığın
Üçü bir arada ihanetine yenildiğinin ilanıdır/
Parayı veren düdüğü ÇALMAYA devam ediyor
Kimse de sormuyor;
Bu para parayı verenlerde nasıl birikti?
Matematik bilen hesaplayabilir
Sorgulayabilen sorgulayabilir/

17 Mart 2017 Cuma

Çanakkale Sensin // Önder Karaçay



Çanakkale Sensin 

Kendini toprağına bir ağaç kökü gibi salmamış isen,
Bil ki kendi kökünü kurutursun,
Dallarına, meyvelerine, yapraklarına bak ağaçların,
Serpilmişsin aslında sen büyüyorsun!

Bir dünya düşün, herkes düşünsün,
Geleceğe bırakabileceğin bir dünyasın,
Bırak bir dünya bırakamayanlar düşünsün,
Sen atalarının mirasını geleceğe taşıyacak düşüsün!

Ataların göçüp gittiler,
Sonsuzluğun yolculuk sırası sende,
Senin düşün çocuklarında olmalı yanında,
Onların bilinçaltına emanetin resmini çizmelisin.

Bir dünya düşün, herkes düşünsün,
Geleceğe bırakabileceğin bir dünyasın,
Bırak bir dünya bırakamayanlar düşünsün,
Sen atalarının mirasını geleceğe taşıyacak düşüsün!

Hayat tutamağına ellerimiz yapışmalı,
Sevdiklerimize, dünyamıza, geleceğe ve özümüze,
Yapışmalı hayatın tadı damağımızda kalmalı,
Çanakkale ruhu bayraktır onu senden biri mutlaka almalı.

Bir dünya düşün, herkes düşünsün,
Geleceğe bırakabileceğin bir dünyasın,
Bırak bir dünya bırakamayanlar düşünsün,
Sen atalarının mirasını geleceğe taşıyacak düşüsün!
 
Önder Karaçay

7 Ocak 2017 Cumartesi

Mikroplar / Önder Karaçay




 Mikroplar 

Keşke içimize de kar yağabilseydi,
Belki içimiz biraz üşürdü,
Yalnız içinde mikrop olanlar da ölürdü.
 
Önder Karaçay