17 Kasım 2016 Perşembe

Heyula // Önder Karaçay

 

Hayat bir adımla başlar, 
Yolun sonu nereye varacağını düşünmek, 
Beyhude bir kaygıdır.
Sen hayatta adım atmakla yükümlüsün, 
Diğer adımların peşinden gelir, 
At adımını ne bekliyorsun? 
Yoksa gerideki adımlar direnir.
Korkularımız konusunda da, 
Abartılı bir eda ve müstehzi bakışların, 
Telaşı içinde ablak bir surata döneriz.
Başlar kısır döngü, acaba soruları, 
Işık huzmeleri kayar aklımızdan, 
O anı yakalamak ne mümkün.
Zaman insana bazen bir sis perdesi gibi incelir, 
Nezaketinden değildir, bize öyle gelir.
Berzahta bilincini yoklayan bir beden, 
Cüssesini cübbesinden çıkaran, 
Yaralar hem içte, hem de dışta derman ararken, 
Dışına dokunan merhemden içi müteessir olur.
Ya dıştan yaraya merhem derman olmazsa!
Farklılık hayatın tek rengidir, 
Farklılığı üstünlük adına ayırarak dayatan, 
Renk körü kötürümlük bir ruhtur.
Şüphe hayatta olmanın işaretidir, 
Arayışa sürükler, adım attırır.
//”Ağzından çıkana bir taraftan da tembih yağdıran ruhlar, 
Der ki; her kelam her kulağa dar gelir, 
İlle de kelamını duyurmak istiyorsan; 
Yüreğinden duyanı bulman gerekir.”//
Hayatta insan ne yaparsa yapsın, 
Niyetidir insana farkı üreten, 
Heyula tereddüde düşen yaftalar.
 
Önder Karaçay

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder