Kazın Ayağı // Bumerang // Önder Karaçay

 

“28 Şubat darbesinin arkasındaki gerçek medya, sermaye, finans, siyaset ve irtica çetesi ortaya çıkarılmış olsaydı, sivil vesayete sebep olmaz, o sivil vesayette 15 Temmuz 2016 tarihinde ki kanlı darbe girişimini hiç yaşanmayabilirdi. Her şerde bir hayır vardır. Yine darbelerin arkasındaki bu beşli çetenin üzerine gidilmez, adresler şaşırırsa yanlış başka tarafından örülmeye devam edecek demektir.” // Önder Karaçay 

Kanlı darbe kime karşıydı?  İktidara mı? İktidarı kullanamayanlara mı?  Kullanabilenlere mi?  Kim derdest edilmek istendi? Siyasi vesayete son vermek miydi?  Ya da askeri vesayet adında sivil vesayete,  Yön salan meyil mi? Toplum iç savaşla kavga yerine,  Darbenin taraflarını şoke etti ve dedi ki;  Darbeler dönemi bitmiştir. İç savaş bekleyenler de avuç yaladı,  Namludan çıkan dumanları üflüyoruz şimdi! Krize sürüklemek ve kurtarıcıların daveti oyunu,  Tutmadı mı?  Tutup tutmadığını daha görecek miyiz? Cemaat üzerine atılan suçlar var mı?  Ya da daha neler üzerine yıkılacak,  17-25 Aralık yolsuzluklarının üzeri neyle kapanacaktı,  Bunun çaresi darbe ve darbeyi bastırıp,  Demokrasiden biraz daha uzaklaşmak mıydı? Bulanık niyetli bir illegal işbirliğinin,  “Ne istediler de vermedik” sitemi açıklamaya yeter mi buna?  Sular ne ile durulacak! Milli geliri artmayan, hatta gerileyen,  Mevcudu eşit paylaşmayan bu patinajdan,  Kayarız biz geriye! Suç ve cezai sorumluluk bu darbe girişimini,  Yapanlar ve yaptıranlar olmakla birlikte,  Bu şartların oluşumuna yol açan sistem veya zihniyeti,  Sorgulamayan, düzeltmeyen, önceki darbelerle arası biraz açık olsa bile tekrarlayan,  Sorumluluğu kime vereceğiz? Darbeci generaller mevcut generallerin yüzde otuzu kadar çok yüksek bir oran,  Örgütlenme değil mi?  Devlet içinde kurumlara sızarak yaşayan veya bilmediğimiz kaç devlet var?  Sadece bu kadar mı?  Sebep olanlar, önlemeyen sorumlulara nasıl inanabiliriz? Kazın ayağı hiç de öyle bildiğimiz gibi değilmiş,  Mağdurum edebiyatına sarılanlar,  Kendi zaaf ve hatalarının ölümcül sonucudur bu! Ordu içinde ordu, polis içinde polis, yargı içinde yargı,  Devlet içinde devlet projeleri,  Kemirici istilası gibi! Demokrasiden uzaklaşmak için fersah kulaçlar atanlar,  Bugün olmayan demokrasinin nöbetini kendine yazıyor. Darbeye bir refleks olarak hepimiz karşı çıktık,  Sadece karşı olmak hepimizi demokrat yapmaz ki! Hani askeri vesayetten ülkeyi kurtarmıştınız?  Ya da şimdi kurtarmak için bu aşamaya gelmesine bilerek mi?  Göz yuman bir atalete düştünüz? Her iki gözümüz birbirinin gördüğüne inanmaz bir tedirginlik içinde,  Olağanüstü hal ayaklarımızın altına kaygan süreklilik döşüyor. Darbe önlenmiş, derdest edenler derdest edilmiş,  Sıra kime getiriliyor? Eleştiriyoruz diye kızmayacak hale gelirsek,  Demokrasi gittiği yerden gelmesini de bilir,  Demokrasi bir tahammüldür kültürüdür. Genelde doğruları kızdıran insanlar söyler,  Kızanlar anlarsa krizleri önler.   Önder Karaçay