7 Mayıs 2016 Cumartesi

Yalan ve Talan // Yeryüzü Tanığı // Önder Karaçay

Yalan ve Talan // Yeryüzü Tanığı // Önder Karaçay

anlamli_sozler.jpgd402be4e6179413f1517
Yalan ve Talan // Yeryüzü Tanığı // Önder Karaçay
Her toplumun üst aklı o milletin kendisidir. Toplumlarda milletlerden başka üst akıl yoktur. Var diyen varsa ya zoru vardır ya aklı ve niyeti ile başka yerdedir.
“Türkiye Cumhuriyetinde üst akıl Türk Milletidir.” // Önder Karaçay
Hukuk ve müzik iki evrensel duygudur. Biri vicdanı biri ruhu dindirir. Toplumlar evrensel vicdanı yaralayan haksızlıklar yüzünden ağır yakarak o vicdanı yaraları müzikle ruhlarına sararak iyileştirirler.
Son otuz beş yıllık tarihimizde kültürümüzü yozlaştırmak, bizi bizden uzaklaştırmak, ötekileştirmek, muhtaçlığı sömürmek adına birileri kollarını çok fena sıvamıştı.
Hak yemeye adeta doymuyordu bu haramiler.
Hazineden dolaylı geçinenler son on dört yılda direk cebimize dalmaya başladılar.
Cebimize kredi kartı ve cep telefonu denen iki cepçi çete teknoloji, tüketim, borç terörünü birleştirerek sıvadığı kollarıyla, ırak erimli niyetiyle cebimizden canı ne kadar istiyorsa o kadar almaya kalkmıştı.
Hayatımızda iki vahşet vardı; YALAN VE TALAN!
Üretim adına Saray, hapishane, dava, adaletsizlik, hak çalma, hak yeme, kumpas, düşman vb dışında üretim yoktu.
Üretimi bile para dahil (Bol Para İhaneti) ithalatla ikame ederek cari açıkla iyice açılmıştık.
Şimdi çekiştiriyoruz örtüyü kimsenin üzerini kapatamıyor. Cebimize dalmaya alışmışlar, kudurmuştan beter isyan ediyorlar.
Gayri safi milli hasıladan kişi başına düşen geliri bir kaç kendinizi bilmez, dünya mafyasıyla işbirliği içinde olanların cebine aktarıp sonra toplam hasılayı nüfus başına bölerek çıkan rakamı da hayranı oldukları şer ülkenin parasıyla hesaplıyorlardı. Bari ona Türk Lirası deyin.
İllede iliklerimize kadar işgal yapacaklardı.
Bankada meşhur bir bölge müdürü vardı. Diyordu ki benim çocuğum var çalışmam lazım. İş yaparken de bana ne mudinin ne kaybettiğinden para kazanmam lazım. En çok kazanan bankanın içinde bu tür acımasızlar üremişti. Ve o narsist zihniyet bizimde çocuklarımız olduğu halde sebepsiz işten çıkarıp kariyer kirletmeyi kendinde hak görebiliyordu.
Bu bakanın ceo’su ve diğer bankaların ceo’ları kaç para alıyorlar? Devlet bunu sorsun ve bizlere açıklasınlar. Öyle maaşlar var bir ceo maaşına 300 asgari ücretli insan çalışma imkanı var.
Bunları kimse yazamıyor. Boyalı ve görsel ihanet medyası yoksa köşede yazı yazdırmaz. Gazetecilik kalmadı ki! Haber dediğin sermaye ve kötü siyasetin sahiplerinin çıkarına kalem ve niyet kırmak olmuştu.
Türk Halk Müziği, Türk Sanat Müziği, Tiyatro ve kitap sermaye ve televizyonların eline düşmüş bir kaç kişinin cebini doldurup asıl parayı reklamla kuklaları oynatanlar götürüyordu.
Niceliğine nitelik aranan programlarla adeta gençlerimizle, insanımızla evlilik programları gibi alay ediyorlardı. Bunun arka niyeti şudur Türk Milletini kötülemektir. Bak evlenemiyor, geçinemiyorlar demektir. Bu televizyonlar da dünya mafyasının kontrolünde olduğunu altık bilmeyen yoktur.
Banka, finans, teknoloji, ağlar aklınıza ne gelirse ahtapota ait olmuştu. Kolunu uzatıp masamızdan ekmeğimizi alabilecek kadar her eve, her odaya, her cebe, her zihniyete şeytani bir ustalıkla bizim insanımızı bize karşı çıkarla satın alarak kullanıyorlardı.
Reform=Krizdi, Demokrasi=Krizdi, İnsan Hakları=Krizdi çünkü Soros abileri öyle istiyordu.
İstanbul Boğazında yiyor, içiyor, Soros abilerinin talimatlarını alıyor ve locaları, dernekleri, vakıfları, üniversiteleri, gazeteleri, basın, yayın, televizyon ve gazetecileriyle düzenlerine sürekli düzen ekliyorlardı.
Bildenberg denen yerde gizli toplantılar düzenliyor, oraya katılanları didik didik arıyor, not almaları, resim çekmeleri, telefon ile bile içeri girmelerine izin vermiyorlardı. Sadece anlatılanları anlamaları ve ülkelerine gidip algı operasyonunu layıkıyla yerine getirmeleri için siyasetten, sermayeden, medyadan her yıl değişik kişilikleri kullanırlardı.
Türk Milletine kötülük yapanların bizim imkanlarımızla sahip olduklarının değerini bilmedikleri gibi sergiledikleri zalimce tavır karşısına insanlığımızla çıkarak unutamayacakları bir dersi ilahi tecellinin ibreti ile yaşattık.
Türk Milletinin imtihanı imanı kadardı ve sabrı ile, aklı, vicdanı, kandırılmışlığı, muhtaçlığının sömürülmesine duygusunun ve cebinin sömürülmesine çok dayandığı için yüce adaletin tecellisiyle bu çağ değiştiren ibreti Türklere nasip etmiş ve insanlık bayrağını sonsuza kadar yüce yaratan ibretle bize vermiştir.
İnandıklarımız ve bize yanlış yapmaz dediklerimiz bizi sırtımızdan vuruyorlardı ve ellerinde yakaladık ihanetlerini. Buna rağmen yine çıkıp hiç utanma ve arlanma duymadan biz vatanımızı ve milletimizi çok sevdik diyecek kadar da arsız davranabildiler.
Bu ihanet algıyla değil hesabını vererek değişir ancak.
Karşınızdaki gücün parayla satın alınabilecek bir güç olmadığını anlamak istemediğiniz için teslimiyetiniz biraz güç olmaktadır. Acırsak daha acınacak hale geleceğimizi yaptıklarınızdan bildiğimiz için sizi affedebileceğimiz bir durum söz konusu bile değildir. Çünkü sizi yaratan affetmedi ve mahşer tufanında canlı helak etti.
Önder Karaçay
Mobbıng Bank Türk Fırtınası Sır Kitabın Yazarı

1 yorum:

  1. Her toplumun üst aklı o milletin kendisidir. Toplumlarda milletlerden başka üst akıl yoktur. Var diyen varsa ya zoru vardır ya aklı ve niyeti ile başka yerdedir.

    “Türkiye Cumhuriyetinde üst akıl Türk Milletidir.” // Önder Karaçay

    Hukuk ve müzik iki evrensel duygudur. Biri vicdanı biri ruhu dindirir. Toplumlar evrensel vicdanı yaralayan haksızlıklar yüzünden ağır yakarak o vicdanı yaraları müzikle ruhlarına sararak iyileştirirler.

    YanıtlaSil