12 Nisan 2016 Salı

Nümayiş Duygular // Hayat ve İnsan // Önder Karaçay

Nümayiş Duygular // Hayat ve İnsan // Önder Karaçay

kelime_hakkindaresim6
Nümayiş Duygular // Hayat ve İnsan // Önder Karaçay
Aheste revan olup akıp gidiyordu günler,
Her gün aynada baktığım yüzüm daha durgun bakıyordu,
Çimdiklesem bile yanaklarımı yinede bakışlarım kımıldamıyordu..
Sessizce çürüyorduk birbirimizden habersiz…
İletişim çağında!
Oysa dünyada tek bir canlı bile bedbahta uğramışsa,
Dünyanın ve insanlığın yüreği titrermiş!
Nerede o yürek şimdi titriyor mu?
İnsanın insanı beklentisiz, çıkarsız, karşılıksız,
Sevdiği bir dünya görmeden dönüp arkamıza, gidecek miyiz?
Mendebur bir dayatmanın kurbanı olmayan kaldı mı?
Geçmişimiz artık bir sis bulutu,
Gelecek perdesine bürünmüş bir hayal,
Andan acaba kim umutlu?
İnsanın olduğu yerde savaş eksik olmamış,
Kesif bir sessizlik bu işte,
Bu sessizlik belki de dünyanın en doğru sesi,
Hayatta kalmanın tek yolu sıvışmadan savaşmakmış.
Ne hazin!
Harman edilmiş burçak tarlalarını özlüyorum,
Köylü kızların mırıldandığı türkülerini,
Bu duygularla sanki dibi olmayan gökyüzüne çekiliyorum.
Ölüm buysa eğer, korkacak bir şey yok diyorum!
Arzın arş ile kucaklaştığı kesişme noktasındayım,
Bir uçurtma gibi özgürce uçabileceğimi deniyorum.
Hayattan ürkerek çekinmenin, pısıp tırsmanın,
Kaderime razıyım gibi teslimiyeti,
İçimde birikmiş bir cerahat gibi atıyorum.
Bugün dünyada yaşayan insanların ilk kez duyduğu,
Sözleri söylüyorum, ihtiyaçtan yan yana ilk kez gelen sözleri.
Bedenimi ve yaşamımı hafifletecek ağır ruhlar taşıyorum,
Aşkın sahasına adım attığım günden bugüne,
Dağlar gibi engelleri engelsiz aşıyordum.
Ağzımdan çıkanları kulaklarımın işittiği sözleri yineleyerek,
Mayamda şuurum çağıl olmuş akıyorum.
Kaderin çizdiği en mühim duraktaydım.
Önder Karaçay

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder