13 Mart 2016 Pazar

Polis Devleti ile Hukuk Devleti Nedir? // Türk İnsanlık Devrimi Yazıları // Önder Karaçay

Polis Devleti ile Hukuk Devleti Nedir? // Türk İnsanlık Devrimi Yazıları // Önder Karaçay

indir
Polis Devleti ile Hukuk Devleti Nedir? // Türk İnsanlık Devrimi Yazıları // Önder Karaçay
1982 Anayasasının 2’nci maddesine göre, “Türkiye Cumhuriyeti… bir hukuk devletidir”.
1982 Anayasası gündemde olup birileri Anayasa değiştirmek, Başkanlık istemek ve ilk dört madde konusunda hedeflerden biride hukuk devletidir. Yeni olan her faaliyetin içi artık küf tutmuş bir ihanete dönüşmüştür. Anayasa’dan Türk Milleti kavramını çıkarmak zihniyeti kanunsuzdur ve hukuk devletine karşı polis devleti kurmak niyetidir.
Hukuk devleti  en kısa tanımıyla, faaliyetlerinde hukuk kurallarına bağlı olan, vatandaşlarına hukukî güvenlik sağlayan devlet demektir
Hukuk devleti, sınırları içerisinde kamu erkinin değişmezlik ve süreklilik temeline dayalı olarak değer ve hukuk düzenine bağlı olduğu bir devlet şeklidir. Mutlakiyetçidevletlerden farklı olarak devlet gücü, vatandaşları keyfi uygulamalardan korumak amacıyla yasalar yardımıyla tanımlanır. Modern anlayış temelindeki bir hukuk devleti bunun dışında maddi anlamda adaletli bir düzenin yaratılması ve korunmasını hedefler (Maddi Hukuk Devleti kavramı). Nesnel değer yargıları bireylerin öznel haklarından farklı olarak, belirlenmiş prensipler aracılığıyla kanun koyucunun sınırlanması işlevi görürler.
Yaşadıklarımızın arkasında bataklık niyetinin zihniyetini anlayarak ve gerçek suçluları görmezden geldiğimiz müddetçe devletimiz daha da zayıflatılmaktadır. Ülkemiz üzerinde hesaplar yapan batı ve batı ile işbirliği içinde olan, batının şer projelerinde görev almış herkes bu yaşadıklarımızın sorumlusudur. Halkımızı gerçeklerle buluşturmayan herkes sorumludur. Muhalefet halka muhalefet etmek için değil iktidara muhalefet etmek için faaliyet göstermelidir. Devletin işi için destek olduk dediler şimdi devlet ve adalet öldü mü diyecekler.
Polis devleti genel bir tanım olarak, yöneticilerin halka karşı hiçbir hukuk kuralıyla bağlı olmadığı yönetim biçiminin adıdır. Kısmi hukuk kurallarına uymamak ve kanunları, Anayasa ve kanun adına iş yapanları tanımamak, benim adına ve lehime karar vereceksiniz diye bir dayatma polis devleti anlamına gelir.
Günümüzde Hukuk Devleti kavramının karşıtı olarak kullanılan terimin tarihsel kaynağı, mülk devlet kuramından sonra Orta Çağ zihniyeti olarak ortaya çıkan polis devleti kuramıdır.
Polis devletleri sömürülmek istenen ülkelerde ortaya çıkar. Bunun çaresi halktır.
Bu kurama göre hükümdar Devlet adına yetkilerini kullanırken yalnızca sözde Allah’a ve vicdanına karşı sorumluluk taşır.
Hükümdarın emirlerini uygulayan memurlar da halka karşı hiçbir hukuk kuralıyla bağlı hissetmek polis devletlerinde. Benim memurum işini bilir zihniyetidir.
Hükümdarın emirleri birer hukuk kuralı sayılır; halkın kayıtsız şartsız bunlara uyması isteniz ve dayatmalarla beklenir.
Kaymakamlara kanun tanımayın diyen Cumhurbaşkanını hatırlayın. Valilere teröristleri ve silahları görmeyin diye yazı gönderen, terörle mücadele yerine müzakere yapanlardır polis devleti. Son aylarda Ankara Türk Milletinin kalbi olarak üç kez vuruldu. Kim utandı? Kim istifa etti? Kim sorumluluk aldı? Unutturup hemen Anayasa ve Başkanlık gibi anlamsız işlerle vakit harcayan herkestir polis devleti zihniyetine hizmet eden.
Dört yüz vekil vermezseniz kaos olur diyenler bu terörün gerçek adresidir. Başkanlık olmazsa manşet atan gazete paçavraları bu polis devleti zihniyetinin ürünleridir.
Komşularımızla yurtta sulh, cihanda sulh yerine Irak’ta merkezi devleti dışlayan bölücü teröristle devletçik kuran, Suriye’nin iç işlerine karışan ve kuzeyini bölmeye kalkan, oradan yurdundan olan insanlarla ilgili ahlaksız bir şekilde Avrupa ile para pazarlığı yapanlar işi insan ticaretine dökmüşlerse ve amaçları bunları seçmen yaparak iktidar kalmak zihniyetleri varsa işte o zihniyettir polis devleti.
Modern çağ siyasal terminolojisinde, polis devleti terimi monarşik olmayan siyasal biçimler için de kullanılır. Bu bakımdan askeri ya da sivil diktatörlüklerin ya da otoriter rejimlerin hukuk karşısındaki konumu değerlendirilirken, polis devleti nitelemesi kullanılır.
Özellikle klasik faşist rejimler (Alman Nazizm ile İtalyan faşizmi buna örnektir.)
Gezi eylemlerinde halkın gençleri ağaçlara, doğaya sahip çıktığı için gençlerimizi öldürmek için polise talimatı kim verdi? O gün Başbakan, bugün ki Cumhurbaşkanı. Bugün ne olmak istiyor? Başkan, hükümdar, padişah, halife, kral veya aklınıza ne gelirse bu niyet faşizmdir.
Polis devleti demek, polis teşkilatı bulunan devlet demek değildir. Polisi emrine almış hükmün tek kişide toplandığı devlettir. Her insanı kendi iki dudağı arasına almak niyetidir.
İlla belirli bir kanuna dayanmak zorunluluğu hissetmeden, doğru bildiğini aklınca kullanan devlet ve yönetim biçimi demektir. Anayasa tanımam, Anayasa’dan Türk Milleti kavramını çıkarmak gibi, sadece kendine oy verenlere benim milletim veya kullarım diyen zihniyetin yöntemidir.
Krallık, padişahlık, tek partili diktatörlük, çok parti görünümlü tek partiye hizmet gibi örnekleri vardır polis devletinin.
Ya da çete örgütleri gibi; belirli bir töresi, kuralı olsa da karar liderin iki dudağı arasındadır.
Lider değişirse kararın niteliği de değişe bilir. Niyet değişmediği müddetçe kişilerin değişmesi bunu ortadan kaldırmaz.
Mesela bir lider, “sana ateş edeni alnından vuracaksın” diye karar verirken, bir başkası; “buna gerek yoktur” diyebilir. Çete üyeleri açısından her iki karar da doğrudur. Örneğin gezi eylemlerinde dönemin Cumhurbaşkanı gençleri anlamak lazım diyor, Başbakan ne anlaması diyor sonra polise vurun emri veriyor.
Hukuk devleti, kimin neyi ne zaman ve hangi yasaya göre yapacağını karara bağlayan, sadece bununla da kalmayan aynı zamanda denetleyen, sorumlulukları ön plana çıkaran, gerektiğinde devletin kendisi de suç işlese bunu ört bas etmeyip yargı yolunu açık tutan devlettir.
17-25 Aralık tarihlerinde ortaya dökülen iğrençlikleri yargı yerine sandıkta nasıl iktidar olduğu belli olmayan zihniyet polis devletidir. Hakkında en ufak bir iddia ile ilgili yargıda aklanmayanlar şiddet zihniyetindedir ve polisi halk yerine kendini halka karşı korumak için kullanırlar.
Soma olayları için 3500 koruma ile giden zihniyet polis devletidir. Çünkü orada yaşananın sebebidir.
Bu devlette her birey ve her kurumun ödevleri, yetkileri kanunla belirlenmiş olup, bunu nasıl kullanacağı yine yasa ile belirtilmiştir. Velev ki kişi cumhurbaşkanı ve/veya başbakan, ordu kumandanı vs. kim olursa olsun herkesin ortak paydası ortak vicdan kanundur.
Anayasa Mahkemesi kararını işine gelmediği zaman tanımayan, geldiği zaman tanıyan devlet yöneticileri, veya daha diplomatik davranıyormuş gibi algı yayan her niyet sinsi bir plan peşindedir.
Devletin bireye, bireyin de devlete karşı sorumlulukları vardır. Toplum içinde aynı şey geçerlidir. Buradan da anlaşılacağı gibi kişilerin, kurumların söyledikleri değil, hukukun söylediği geçerli olan devlete hukuk devleti diyoruz.
Hukuk devletini ortadan kaldıran, yasama, yürütme ve yargıyı tanımayan, görmezden gelen, hiçe sayan, çıkarı için kullanan her niyet polis devleti zihniyetidir.
Çok yakın zamanda bile Artvin’de yine doğayı katledenlere karşı polis şiddetiyle halka adeta birileri çıkarına şiddet kullanılmaya kalkmışlardır. Hatta Cumhurbaşkanı yavru gezi gibi bak yine polisime talimat verir vururum sizi demektir. Söz verdim orası o kimse oraya tahsis ettim demek anlamına gelir.
Polis devleti ile hukuk devleti ayrımını anlayabilmek için son on dört yılda yaşadıklarımızı herkes karşılaştırarak bunu çok net anlar.
Polis devletine dönüştürülen her ülkede bu zihniyetin arkasında her zaman başka niyetler vardır. Polis devletinde polis halkın polisi olmaktan çıkar halka karşı hükümdar kimse onu ve dediklerini, taleplerini korur.
Ülkemizin kaynaklarının belli niyetler tarafından sömürülmesi için son on dört yılda kendisine yetki verenlerin verdiği hakla ben ne istersem onu yaparım zihniyeti kendini ben ne istersem yaparım adına korumak içinde ülkemizi polis devletine dönüştürmüştür.
Bunu anlamak için ille de uyutulan toplumların uyanması çok açı bir tablo ile bir anda karşı karşıya kalmakla anlaşılır.
Polis devleti adına kullanılanlar kendilerine verilen görevleri yerine getiremedikleri zaman terörle tehdit edilirler, başka tehditler yaparlar, halkı tedirgin ederler.
Taraf olmayan bertaraf olur zihniyetidir polis devleti.
Bana oy vermeyeni, benim her söylediği kabul etmeyeni, dayatmaları kabul etmeyeni dışlarım demektir polis devleti.
13 Mart 2016 tarihindeki Ankara’da ki bombalı saldırı şer ülke tarafından bağıra bağıra gelmiştir. Bu şer ülke Cumhurbaşkanına istifa et diyecek kadar haddini aşmıştır. Buna sebep olan nedir? Siz bu ülkeye ne söz verdiniz de tutmadığınız için sürekli terörle bizi tehdit ediyor? Açılım bir ihanettir, terörle mücadele olur, müzakere olmaz demedik mi? Şimdi siz kendinizi nasıl aklayacağınızı düşünüyorsunuz? Hangi terör örgütü olursa olsun, can gittiyse suçlu bellidir. Daha dün bu terörü eğiten kimse odur.
Cumhurbaşkanına ve Başbakana, Bakanlar Kuruluna, Vekillere, Muhalefet Partilerine 83 gündür işsiz ve cesur bir genç olarak verdiğim MUHTIRA görmezden gelenler yarın bunun hesabını veremez hale gelecekler.
Muhtar bile olamaz denileni Cumhurbaşkanı yapanlar şimdi bunun hesabını versinler. Ekmeleddin desteği ile bu garabete kol verenler bunun hesabını versinler. Koalisyon hükümeti kurulmasın diye daha ilk günden erken seçim diyen ve Cumhurbaşkanına hizmet edenler bunun hesabını versinler, terörün partisine oy aktaranlar bunun hesabını versinler. Sermaye derin devletine partisinden birilerini gönderenler bunun hesabını versinler.
Adalet adına iş yapanlar evrensel hukuk gereği devlet yönetmeyen ve yönetmesini sağlamayan, denetlemeyenler hakkında işlem yapmadıkları müddetçe suç işlemeye devam etmektedirler.
Devleti biz öldürdük diyenler devleti öldürürken susan hainliktir.
Adaleti hiçe sayanlardır.
Türk Milleti derhal Türk İnsanlık Devrimi yasalarının çıkmasını, tüm siyasi partilerin kapatılması kanunu çıkarılmasını, terörün derhal bitirilmesini, komşu ülkelerle derhal barış ve dostluk anlaşması imzalanarak bölgemizde huzurun temin edilerek bu şerre gereken dersin verilmesini talep etmektedir.
Bu ülkeyi bilerek bu noktaya getiren herkes bunun hesabını Türk Milletine verecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder